Bir öğrencisi Konfüçyüs’e dedi ki:
“Yaşadığın kentte seni herkesin sevmesi nasıldır?”
“Yeterli değil,” cevabını alan öğrenci bir daha sordu:
“Peki, kentte seni herkesin sevmemesi nasıldır?”
Konfüçüyüs şöyle cevapladı: “Yeterli değil. İnsanların arasında iyilerin seni sevmesi, kötülerin de sevmemesi daha iyidir.”
Hmm sanırım bir insanı herkes seviyorsa o gerçek değildir…
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Beyin Kullanma Klavuzu - 2 / Mumin Sekman
Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek düşün...
Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek düşün...
Yazım Araçları Düşüncelerimizi Etkiler mi?
Zihin haritaları üzerine yapılan deneylerde; ideoragram (resim yazı) içeren Çince ve Japonca kullana...
Zihin haritaları üzerine yapılan deneylerde; ideoragram (resim yazı) içeren Çince ve Japonca kullana...
Theodicee ya da Tanrının Haklı Kılınması (1710) / Leibniz
Theodicee ya da Tanrının Haklı Kılınması (1710) / Leibniz
Theodicee ya da Tanrının Haklı Kılınması (1710) / Leibniz
Bilgi Paylaştıkca Çogalır...
20 Cevaplar Kime:“Konfüçyüs”
“herkes”‘in sayısına ve ne olduğuna bağlı bana göre sevgili oyum ben… “herkes” mefhumunun ne olduğuna bağlı yani!!..
Benim için “sen” herkes olabilirsin ve sadece senin sevgin gerçektir benim için.. Bunun dışında kalanlar beni ister sever ister sevmez..cehennemin dibine… ayrıca “iyi” kime göre iyidir ki beni sevmesini isteyebileyim ya da sevdi diye sevineyim.?.. Ya da “kötü” kimin ölçüsüne göre ölçülmüştür???? Efeem??Konfüçyüs ???
Ben kötütüm mesela… ve seni seviyorum oyum ben!!!!
*********************
Konfüçyüs’e soruyu soran sen olsaydın adamın kulağından duman çıkardı. ehi.
Son cümle size ait değil mi? “Bir insanı herkes seviyorsa, o gerçek değildir…” Önce ben sorulan sorunun soruluş tarzına karşı çıkacağım. Neden sağ kulağımı göstermem gerekirken, sağ elimi kullanmıyorum da, illa sol kolumu başımdan çelenk yaparak kullanıyorum. Konfüçyüs’te elbetteki sorulan sorunun soruş tekniğine göre cevap vermiş. Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz?
*********************************
Bana mizansen gibi geliyor.
Sanki rol yapıyorlar…
Benim için yaptığını eklentiye çok teşekkür ederim.
*************************
Rica ederim. Benim için zekti. Biraz beynim karıncalandı o kadar. ehi. Umarım iş görüyordur…
Derin derin dusunuyorum…
*****************
Ben de düşüncem.
Oscar Wilde’ın “insanlar benimle aynı fikirde olduklarını söylediğinde kendimden şüphe ederim”den alınan ilhamla “herkes beni seviyorsa kendimden şüphe ederim” demiştim bir zamanlar. Konfiçyus’a sayılar…
***************************
Herkesin herkesi sevdiği ve herkesin aynı fikirde olduğu bir dünya da yaşamak mümkün müdür?
Hani herkesin sevmesini sağlıycak kişilik ,kimlik değiştirme ,rolden role girme çok yorucu olmalı
)
yazıkkk ona diyesim geldi..
************************
En değerlisi kişinin kendini sevebilmesi kanımca.
İnsanların beni sevebilmesinden mutluluk duyuyorum.Hatta kedinin ayağımın dibinde sırnaşmasından bile…İnsan,hayvan farkı yok yani
Öncelerden çok sıkılırdım.Neden bir şey yapmadığım halde beni sevmiyor bir kaçı diye.
Tamamen yok etmesem de,artık düşünmemeye çalışıyorum.
“Kötü” kime göredir,tartışılır.Kimine göre ben,kimine göre sen kötüsün.Kötüler kategorisi olsa iyi diye bir şey olmaz.Hepimiz ortaya karışığız işte
*************************
Olayı baside indirgicem. Kötüler uzak dursun, iyiler sağ olsun.
sevilmek benim için önemlidir.. ama ben olarak sevilmek daha da önemli… rakamlar değil nitelik önemli..nitelikli seviliyorsam elbette varım…
**********************
Olduğun gibi sevilmek ve sevildiğin kişiyi sevmek gibisi var mı?
Sevelim sevilelim…
Bu düşünceye tamamen katılıyorum. Bir insanı herkes seviyorsa o gerçek değildir. Yani kendini dürüstçe ortaya koymuyordur ki bu şekilde herkes tarafından benimsenebiliyordur. Kendini tam anlamıyla dürüstçe ortaya koyan insanların herkes tarafından sevilmeleri mümkün değildir. Sevenleri de vardır sevmeyenleri de. Çünkü dürüstçe sergiledikleri fikir ve davranışlar, mutlaka bazı kesimlerin fikir ve çıkarları ile çelişecektir… Kendini herkese sevdirme politikasıyla gemisini yürütmeye çalışan insanlar, buram buram sahtekarlık kokarlar ki kokularını 2 km. uzaktan bile alırım
)
Bu arada; kalamar, sebzesiz levrek ve az pişmiş brokoli… Uyumlu bir menü oluştu! Deniz ürünlerine düşkünüz galiba…
************************
Sonuçta; bizi sevmeyen insnaların varlığından rahatsız olmamalıyız. Fakat mutlaka onlardan öğrenebileceğimiz şeyler olduğunu da inanıyorum.
Bi de denizi seviyorum. Tüm ürünleriyle beraber. Midye de olsun.
O insan gerçek mi değil mi karar veremedim.Ama Eflatun dan bir alıntıyla cevap vermek isterim.Kimseye kendinizi”sevdirmeye”kalkmayın!Yapılması gereken tek şey,sadece kendinizi”sevilmeye”bırakmaktır.
***********************
Salalım kendimizi… ehi.
Harikasınız. Bunun adı ancak bu kadar iyi konur..gerçekten herkes seviyorsa bu işte birşey var demektir. Çok güzeldi çokk..
*************************
İsteyen sevsin, istemeyen sevmesin. Ölümlü dünya. Oh be. ehi.
beni herkes sevsin istiyorum -ki- yalan olayım.
************************
Sanal ol daha iyi. ehi.
Bizim Nasreddin Hocamız, kimin karşılığıdır ki? Çok mu acele ettim nedir? Belki siz Konfüçyüs’den sonra ona sayfa açacaktınız!!!
**************************
Konfüçyüs ve arkadaşları ile dialoglarım oldu benim.
Sanırım onları rahatsız ettim. ehi.
Bakınız aşağıdaki linkler:
http://www.benoyum.com/?p=183
http://www.benoyum.com/?p=190
http://www.benoyum.com/?p=214
http://www.benoyum.com/?p=219
Hiii! Bu söze bayıldım! “Kötüler uzak dursun, iyiler sağ olsun.”
Gerçek olsa keşke.
******************************
Gerçek kanımca.
insan kendini sevmedikten sonra ne önemi var ki bunun. yok işte. hiç hem de.
Bence bir insanın huzur ve mutluluğu için en önemli durum önce kendisini sevmesidir.
Kendini sevmeyen bir insanı başkalarının sevmesini düşünebilir miyiz?
düşünebiliriz bence. oluyor zira, sevilebiliyor. zaten en çok da buna şaşırıyor
Belki de her şeyi düşünebildiğimiz için insanızdır.
İnsan olmak kadar şaşırtıcı başka bir şey bilmiyorum.
KENDİNİ SEVMEK “NARSİZM” ÜZERİNE
Önemli olduğu kadar karmaşık bir meseledir “kendini sevmek”. Freud kendini sevmenin nevroz ve kişilik bozulmalarının temel nedenlerinden biri belki de en önemlisi olduğunu öne sürmüştü. Freud normalliği, sevebilme ve çalışma kapasitesiyle tanımlar. “Kendini sevmek bir içe dönüklük halidir, bir insan ne kadar çok kendisiyle meşgul ise başkalarına bağlanmak için enerjisi o denli azdır ve yine tersi de geçerlidir” der. Böylece ortaya kendi özelliklerini abartarak dış dünyadan kendisine yönelik tanınma ve farkındalık bekleyen sevgisiz ve çarpık bir kişiliğin kaçınılmazlığında ısrarcıdır. Freud sonrası uzunca bir süre hem psikoloji dünyasında hem de düşün alanında bu düşünce uzunca bir süre egemen olmuştur. Halen bir çok psikiyatr, doktor yahut sıradan çoğunluk bu düşünceye yatkındır. Kendisiyle ilgilenen, sorgulayan, düşüncelere dalan insanlara hoşgörü ile bakılmaz “dertli” oldukları, sorunlu oldukları anlayışı yaygındır. 1980’li yılların başında Kohut adlı bir psikolog, koyu Freud’cu olmasına karşın bu klasik bakış açısını terk ederek, bu konuyu yeniden formüle etti ve şu soruları sordu: Kendini sevmek özünde gerçekten başkalarını sevmeye karşı mıdır? Kendini önemsemekten ve olgun olmayan bir şey olduğu için ilgi ve övgü arzusundan tamamen vazgeçmek zihinsel sağlığın yararına mıdır? ………
Kohut normal bir gelişim sonucu sağlıklı narsisizmin, içsel bir birlik ve canlılık duygusu, yetenekleri işleme becerisi ve amaçlara tutarlı bir şekilde ulaşma kapasitesi, düş kırıklıkları karşısında dayanıklı ve güvenilir olan ve başarıdan engin bir gurur duymaya ve haz almaya izin veren bir özdeğer olarak kendini göstereceği sonucuna varmıştı.
Böylece kendilik psikolojisinin temelleri atılarak narsisizm iyi ve kötü olarak ikiye ayrılmış oldu.
Bana göre ben İYİ NARSİSTİM; başkalarını ve kendini sevebilen kendi acılarımı anlar gibi başkalarının ruh haline girebilen, kendimle dalga geçtiğim gibi gurur duyabilen, başkalarının başarı ve sevinçlerine kıskançlıkla sevinen ben…
Diğer insanları sevebilme onlarla aynı ruhsal durum içine girebilme yeteneği ile doğrudan ilişkilidir ki bu kendi ruhunun derinliklerine inebilme , kendi yıkıntılarından kendini tekrar inşa edebilme yeteneği ile yakından ilgilidir. Bunu becerebilme uğraşını göze alamayanlar kendi derinliğinde boy vermesinler aksi halde kötü patolojik bir narsist olup kendilerine zarar verebilecekleri gibi zalim bir diktatör ya da tiran olabilirler. BLUES’U SEVİYORSAN ACI ÇEKMELİSİN, TÜRKÜYÜ DE TABİ!..
Kendini sevme konusuna sıcak bakıyorum. Çünkü içinde sevgi var. Ben sevginin ruhun kumaşı olduğuna inanıyorum. Sevmenin özüne ulaştığımızda ister kendimiz ister bir başkası olsun bu sevginin yankısı bizi daha iyi bir insan yapacaktır. Sorun sevmenin özüne ulaşmanın önce hiçlikle yüzleşmeyi gerektiriyor olması bence. Bu hale erildiğinde Ne Blues ne Türkü, her nota sevgi olacaktır insan için.
Sanırım akıl ruhla birleştiğinde optimum noktaya ulaşılabilecektir.
Diğer yandan gereksiz bir tevazunun aşağılık kompleksi maskesi olduğunu düşünmüşümdür hep.