“Jung, insanın kolektif ruhunu anlayabildiği prizma olarak gördüğü hayal, rüya ve fantezilerini kitapta sunmuştur. Diğer kitapları Jung’un Tanrı imgesi gibi mitolojik ve psikolojik kavramlara dair düşüncelerini taşır ama bu kitap, kendi Tanrı tecrübesinden bahsettiği tek eseridir.” “Jung herkesin içinde dinsel düşünceler, sonsuzluğa dair duygular ya da yüce mananın imalarını taşıdığına inanıyordu....

“Anima’nın (dişi biçimli ruh) arketipiyle tanrıların dünyasına gireriz.. Anima’nın dokunduğu her şey ilahi-koşulsuz, tehlikeli, tabu, büyülü hale gelir. O azimli ve iyi niyetli zararsız insanın cennetindeki yılandır. Ahlaki kısıtlamalarımızı bozacak, bilinçdışında kalması daha hayırlı olan güçleri serbest bırakacak bir meşgale olan bilinçdışının gözetleme işini yapmamak için en ikna edici...

“Bilinç sürekli değildir. Bilinç kesikli kopuk kopuktur. İnsan yaşamının bilinçli evreleri bir araya toplansa, toplam sürenin ancak yarısına yada üçte ikisine ulaşır; gerisi bilinçaltı yaşamı oluşturur: Yani gece uykuda geçirilen süre ile gündüzleri bilincimizin dışında kalan saatler. Aslında, bilincin belirli bir düzeye ve yoğunluğa ulaştığı, gerçekte bilinçli olduğumuz çok az zaman vardır....