
Teknenin nereye gideceğini, rüzgarın nereden estiği değil, sizin yelkeninizi ne yöne açtığınız belirler. Aksi takdirde rüzgar nereden eserse oraya savrulursunuz. İnanç görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız başkalarının görmediklerini görürsünüz.
Emerson diyor ki; “Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler.”
Başarı istediğinizi elde etmenizdir, mutluluk ise elde ettiğinizi istemeniz…
Derler ki; konuşmaktan zevk alacağın biriyle evlen çünkü yaşlılıkta konuşmak ve dinlemek en çok arayacağınız özelliktir olacaktır.
Kararlarınızda fikir alın ama özgür olun. Özgürken aldığınız kararlar sonucunda da mutsuz olabilirsiniz ama en azından mutsuzluğunuzun koşullarını siz belirlersiniz, başkaları değil.
Eğer kendini başkalarıyla kıyaslar durursan ya mutsuz ya da kendini beğenmiş olursun. Çünkü her zaman senden daha iyi ya da daha kötü durumda birileri olacaktır. –Osman Bey.
Tanrı bize iki yuvarlak organ verdi. Biri düşünmek, diğeri oturmak için. Başarı hangisini kullandığınıza bağlı. –Ann LANDERS
Aklınızdakini direkt söyleyin. Eğer öyle yapmazsanız bunun iki dezavantajı vardır: karşınızdaki tahmin ettiğinizden daha salaktır ve anlayamayabilir. İkincisi, karşınızdaki tahmin ettiğinizden daha akıllıdır, anlamazlıktan gelebilir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında rahmetli İsmet İnönü, “Zor durumdayız, herkes nikah yüzüklerini versin” der, insanların durumu bu güne göre onlarca defa daha kötü, insanlar mısır saplarının öğütülmesinden yapılmış ekmekleri karneyle alabiliyorlar. Şeker yok, un yok. Koca bir ülke. Herkes çıkarır nikah yüzüğünü, ülkesi için verir.
Bugün deseler ki ülke batıyor (ki batıyor) şu aldığınız zammın yarısını verir misiniz? Hiç kimse vermez. Çünkü yurdumuzu artık sevmiyoruz. Hepimizin kalplerinden yurt sevgisini ufak ufak, parça parça aldılar.
“Afrika’da bir nehrin bir tarafı Gambiya, bir tarafı Senegal. Gambiya İngiliz sömürgesi, Senegal ise Fransız. Bunlar aynı dili konuşan bir kabileymiş. Artık birbirleriyle konuşamıyorlar.
Bu yazıyı okuyan sizin ve benim. Hiçbirimiz işimizi iyi yapmıyoruz. O yüzden ülke hukuksuz, sağlıksız ve eğitimsiz. Hiçbirimiz yurdumuzu hak ettiği kadar sevmiyoruz. Bu ülkeyi sevin yoksa, “her koyun kendi bacağından asılır” diye düşünürken hepsi kendi bacağından asılmış koyunlarla dolu bir mezbaha olacağız. Ve insanlar bizi en fazla üç saniye bir MTV klibinde görecekler. Amerikan bayrağından yapılmış bir bikiniyle danseden kızların arka fonunda.
8 Cevaplar Kime:“Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır. / Ahmet Şerif İZGÖREN II”
Dua ediyorum…
***********************************
Dua, evrenin düzenini bir defaya mahsus bizim lehimize değiştirmesi için Tanrı’ya istekde bulunma şekli sanki. Herkes aynı duayı edebilmeyi başarırsa harika olur. Denemeli.
*********************************
Ben de iyimser olacağım. Azim var bende.
oh! yaşasın yorum özgürlüğü
******************************
Evet evet. ( Gözleri ışıldar, heveslenir… )
defoluyuz hepimiz..
***********************
Böylesi daha iyi sanki. Hoşuz kanımca. ehi.
ohhh püskürelim arkadaşlar
yorumlarla daha bi renkli oluyor bu yazılar.
alışmışız birbirimizi döverek yaşamaya.
eeee savaşçı bir milletin savaşacak kimsesi kalmazsa birbiriyle savaşır.
”tarih tekerrürden ibarettir,hiç ibret alınsaydı tekerrür edermiydi!” der m.a.ersoy
ibret alacak paramız yokki demeye başladık banka kartlarımızı saklaya saklaya……
************************************
Gelecekte şu an yaşadıklarımız tekerrür edecekse yaşamak istemiyorum. ehi.
Sayfa 174’ü okurken gülümsemiştim.
))))
Hadi gel birilerini arayalım
**********************************
Kapı ziline basıp kaçsak. Daha zevkli. ehi.
“Afrika’da bir nehrin bir tarafı Gambiya, bir tarafı Senegal. Gambiya İngiliz sömürgesi, Senegal ise Fransız. Bunlar aynı dili konuşan bir kabileymiş. Artık birbirleriyle konuşamıyorlar.”

Dil kültür bayrağımızdır. Ya da öyleydi eskiden.