Mavi rengin ruhu sakinleştirici bir etkisi vardır. Sadece hayal ettiğimizde bile mavi bir görüntü nabzımızı yavaşlatır ve derin bir nefes almamızı sağlar. Aslında her rengin kendine has belirli özellikleri vardır.
Masmavi gökyüzüne karşı hayal ettiğiniz manzara sizin mutlu bilinçaltınıza gizlenmiş olan bir yeteneği betimler. Bu yeteneğinizi öğrenmek için aşağıdaki tek soruluk testi uygulayabilirsiniz.
Yetenekleriniz nelerdir?
Progress:
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Zihin Çerçeveleri (1983) / Howard Gardner
Zihin Çerçeveleri (1983) / Howard Gardner
Zihin Çerçeveleri (1983) / Howard Gardner
Resme Göre Kişilik Testi.
Testte yer alan resimler psikologlar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Defalarca test edilmiş, şekill...
Testte yer alan resimler psikologlar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Defalarca test edilmiş, şekill...
Milton Modeli Dil Kalıbı: Deneyime Ayak Uydurma
Milton Modeli Dil Kalıbı: Deneyime Ayak Uydurma
Milton Modeli Dil Kalıbı: Deneyime Ayak Uydurma
Bilgi Paylaştıkca Çogalır...
12 Cevaplar Kime:“Yeteneğiniz Nedir?”
bu testleri çözmeyi hala seviyorum
**********************************
Hı hı. Huzur veriyor bünyeye.
sarı çiçeklerle dolu bir tarla… ohh olsa da seyretsek…
Gözlerini kapa ve seyret.
Mavi bir deniz manzarası
Tabiatın sunduğu en güzel manzaralardan biri.
çok iyi geldi bu test
Huzur verir.
Mavi deniz manzarasi.Bu testler gercekten zevkli:-
Mutluluk veriyor adeta.
Beyaz karlı bir ova
**************************
Kar dağları kaplamış.
bu daha da güzel o zaman
***********************
Harika bir şey.
Nefis.
benim yeteneğim ortalam yaşam standardına sahip gayet sıradan bir insan olmak…o kadar sıradanım ki,sadece kendi hayatımı yaşıyorum…üstün misyon ve hedeflerim yok…sadece doğanın bana vermiş olduğu imkan ve olanaklar dahilinde YAZGIMI YAŞAMAYA çalışıyorum…biz insanlar ne yazık sürekli kendimizi abartma eğilimindeyizdir….ne ki yahu….üç dört kemik, bir miktar kas ve bolca yağ…bu bileşkenin nasıl bir derdi uhrevi bir olabilir ki…ohhhh ye iç keyfine bakk…bir yerde “yapılan iş”ten(eylemden) çok “söz kalabalığı”(lafz) varsa o yerden hızlıca uzaklşmak ve kendi sıradanlığına geri dönmek gerekir….çünkü çalışmak üretmek dinginleştirir ve anlam katar….çok söz ise yorar da yorar…süner de süner….o yüzden Ahlak ve Erdemin nerede gömülü veya kim tarafından o gömülü yerden çıkarıldığı beni hiç mi hiç ilgilerndirmiyor…Çünkü en ahlaklı şeydir YAZGINI KABULLENMEK VE ONA GÖRE YAŞAMAK…ne fazlası ne de daha AZI…Evet yetenekli olmak zorunda değilim…ve beni herkes sevmek zorunda değil….sadece yakınlarım….umursadığım sadece onlar….Yetenek mi….bu tür konular çok uzak bana…zira tamir edeyim derken AZ RADYO PARÇALAMADIM….
*********************************
Öyleyse Amor Fati diyelim.
Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.
Güneş onu yakıp kavurur.
O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye.
“Ol” der Tanrı. Güneş oluverir.
Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.
Bulut olmak ister. “Ol” der Tanrı. Bulut olur.
Rüzgâr alır götürür bulutu, rüzgârın oyuncağı olur.
Rüzgâr olmak ister bu kez. Ona da “Ol” der Tanrı.
Rüzgâr her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
Her şey karşısında eğilir.
Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
Ordan esen burdan eser, kaya banamısın demez!
Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı…
Sırtında bir acı ile uyanır….
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. ..
Amor Fati – Nietzsche