
Katlanmak mı daha soylu…
Zalim kaderin yumruklarına?
Diretip…
Dur, yeter demek mi?
Ölmek, uyumak.
Ama.
Rüya görebilirsin uykunda.
O fena.
İşte bu düşüncedir…
Felaketi yaşanır kılan.
Yoksa…
Kim katlanır zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına…
Hakaretine…
Gururun çiğnenmesine?
Adaletin bu kadar yavaş.
Yüzsüzlüğün bu kadar hızlı yürümesine?
İyi insanın…
Kul olmasına kötülere…
Kim katlanırdı?
Korkmasaydı!
Ve, bunları düşündükçe…
Ödlek olup çıkıyoruz hepimiz.
Çünkü, bulandırıyor…
Endişenin soluk gölgesi.
Yürekten gelenin doğal rengini.
-William Shakespeare
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun!
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Milton Modeli Dil Kalıbı: Deneyime Ayak Uydurma
A-N Sistemi [Bej] Seviye Bir (Tepkisel) / Graves Varoluş Düzeyleri
İşte Zebu Kartlarının Kupa 6'lısı: Kaynak: http://www.axtelsoft.com/2012/02/27/dil-kalibi-uy...
5 Cevaplar Kime:“Olmak ya da Olmamak!”
Bu 1 Mayıs bizim gibi memurlar için bayram oldu sanırım.İşçiler dün yine çalışıyorlardı…
*************************************
Sanırım o yüzden onlara işci diyoruz. Her zaman bir işleri var.
Endişenin soğuk gölgesi ardımız sıra geldikçe, adımlarımız korkak ve yüreklerimiz ağızda… İşte o zaman ellerimiz daha bir sıkıca tutacak birbirini, kenetleneceğiz korktukça, korktukça bir olacağız, ilerledikçe korkmaktan vazgeçeceğiz, birbirimize sarıldıkça, omuz omuza yaslandıkça hiçbir şeyin ilerlememize engel olamadığını göreceğiz, korkunun bile!…
***********************************
Korkunun ecele faydası yoktur ama zararı vardır evet korku ölümü çekilmez hale getirir.
“Birbirine paralel duran sonsuz sayıda alternatif evren var: Her bir bireyin her olası ediminin her olası farklılığa neden olduğu evrenler; içlerindeki tüm bireylerin bizim gibi olduğu, ama İkinci Dünya Savaşı’nı yaşamamış, bizim görmediğimiz bir Üçüncü Dünya Savaşı’nı, hatta dördüncüsünü, geçirmiş evrenler.
Ressam tuvale bakar.
Fırçasını boyaya batırır.
Boyayla ıslanmış fırçayı tuvalin üzerinde dolaştırır.
Fırçasını boyaya batırır.
Fırçayı tuvalin üzerinde dolaştırır.
Ressam tuvale bakar.
Her seferde tek bir fırça darbesi.
Yaşamımızın her günü.
Böyle oluyor işte.
İşte senin kovan; içinde önermeler yüzüyor döne döne.
İşte fırçan; daldırıp gerçeklik olarak neyi kabul edeceksen kovadan al.
İşte tuvalin: Yaşam.
Şimdi bir resim yapmayı dene tamam mı?”
Hipnozcu-Richard BACH
Hayat, kaybetmek pahasına seçim yapabilme cesareti gösterebilenlerin yaşayabildiği bir tercihler manzumesi bence…
********************************
Tercihler manzumesi denizinde yüzmek ne güzel.
kendi başımıza gelmeyeceğini düşündüğümüz şeyler konusunda cesur olduğumuzu düşünüyorum.
Kendi başımıza gelmediği sürece her şey komik ve kabul edilebilirdir.