
Beynimizin bir yarıküresinden diğerine olan baskınlığı bakımından hepimiz bir ölçüde birbirimizden ayrılırız. Ancak bu eksenlerdeki farklılıklar mizaçlarımızın temel yönlerinden sorumlu olabilirler. Wisconsin Üniversitesi’nden Richard Davidson’un 1994 yılında yaptığı bir çalışmada, çeşitli deneklere filmlerden parçalar gösterilmiş ve ardından da sol ve sağ yarıkürelerindeki kan akışı değerlendirilmiştir. Gösterilen parçalar iki çeşitti: olumlu, mutluluk uyandıran ve olumsuz, mutsuzluk veren. Davidson beyinlerin sol yarıküresinde daha fazla etkinlik olan kişilerin olumlu film parçalarına görünüşe göre daha olumlu tepkiler verdiklerini tespit etti. Beyinlerinin sağ yarıküresinde daha fazla etkinlik olan kişilerin beyinleri ise olumsuz filmlere daha olumsuz tepkiler vermişti. Kısaca görülen odur ki beyinlerin sol yarıküresi daha etkin olan kişiler kendileri ve etrafındaki dünyadan gelen olumlu uyaranlar arasında bir geri besleme döngüsü kurmakta, bu sayede de daha olumlu bir ruh hali elde etmektedirler. Beyinlerinin sağ yarıküresi daha etin olan kişiler ise tam tersini yaparlar; gördükleri üzücü şeylerden daha fazla etkilenmeye eğilimli gibidirler. Bu kesinlikle enteresan bir durumdur. Depresyonda olan insanlar sıklıkla dünyayı “başkalarından daha farklı şekilde” gördüklerini söylerler. Belki de hayatın güzellikler de barındırdığını her zaman görememe durumu hakkında söylenmesi gereken çok şey vardır.
2 Cevaplar Kime:“İnsan Beyni / Robert Winston”
benimki her daim depresyon hali. ortası olsaymış, iyi olurmuş.
Sürekli depresyon aklı burkar. Gevşe.