
“1960’larda Abraham Maslow kendini gerçekleştirmiş insanlar fikrini ortaya koydu. Bu insanlar fiziki ve hissi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra psikolojik ve spiritüel açıdan tamamlanma üzerinde durmaya başlamışlardı. Kısa bir süre önce Clare Graves (ayrıntılı bilgi için bakınız http://www.benoyum.com/2017/12/15/varolus-duzeyleri/) ve Jenny Wade gibi araştırmacılar insan gelişimini bir dizi büyüyen dalga veya aşama olarak gören modeller geliştirdi. Bu modellerde insanlar bize belli bir hayat görüşü veren psikolojik holonlar’dan geçerler ve birinden diğerine geçmeden önce her biri tamamen yaşanmalıdır. Bir kişinin ahlakı, değerleri, istekleri ve eğitimi gelişimdeki aşamalarına göre yorumlanmalıdır. Her biri bir sonrakini kapsadığı için hiçbir aşamayı atlayamayız. Wilber bu gelişim modelleriyle ilgilendi çünkü onun, insan bilincini uyandıran Kosmos kavramına bilimsel destek sunuyorlardı.
Wilber’ın kendi vardığı sonuç şuydu ki dünyanın sorunları, yaygın olarak sanıldığı gibi medeniyetlerinin çatışmasının değil, bilinç seviyelerinin çatışmasının birer neticesiydi. Bilinç sarmalı konusunda kilit nokta bir renkte olan insanlardan hiçbirinin diğerinin anlayamamasıdır.”
“Wilber bilim ve dine geleneksel bakışı, gerçekliği temsil eden çok katlı bir binaya benzetir. Bilimin bize alt katları anlatıp üst katları dine bırakmasına izin veririz. İntegral veya kozmik model ise tüm olguların hem bilimsel hem de spiritüel bir izahı olabileceğini söyler. Wilber’ın örneği beyin dalgalarını ölçen aygıta bağlıyken meditasyon yapan insandır. Bilimsel cihaz beyin dalgalarındaki değişimleri gösterirken, meditasyon yapan kişinin kendisi de bilincinde ve sevgi ile şefkat duygularında bir artış olduğunu bildirmektedir. İki gerçeklik de doğrudur.”
“Wilber insan gelişimini benmerkezcilikte aşamalı azalma olarak tasvir eder. Bunun anlamı ise geleceğimizin, gözümüzdeki at gözlüğünü çıkarıp tarihe daha geniş bir açıdan bakabilme becerimize bağlı olduğudur. Bu anlayışta çok az sayıda insan dünyanın bilincini artıran önderler olabilmiştir. Yine de renk spiralinin de öne sürdüğü gibi böyle yüce bir mertebede bulunmayan çoğunluğun farkındalığı artmazsa bu, bizi bir yere götürmez.”
“Yunanlıların Kosmos diye güzel bir sözcükleri vardır ki fiziki, hissi, zihni ve spiritüel alanları kapsayan varoluşun bütünü anlamına gelmektedir. Fakat zavallı bizler günümüzde Kosmos’u kozmosa indirgedik; madde, beden, akıl, can ve ruhu sadece maddeye indirgedik ve bu donuk ve kasvetli bilimsel materyalizm dünyasında fiziki boyutu birleştiren teorinin aslında bir her şeyin teorisi olduğu anlayışına hapsolduk.”
“Maddenin yanı sıra bilinci de kapsayan bir evren anlayışını benimseyin.”
Ken Wilber
Wilber 1949’da Oklahoma City’de doğdu ve Nebraska, Lincoln’de liseye gitti. Duke Üniversitesi’nde tıp öğrenimine başladı, sonra Nebraska’da biyokimya okumayı denedi ama sonunda üniversiteyi bırakıp zamanını bilinçlilik üzerine yazılmış eserler okumaya ve yazmaya adadı.
Wilber Colorada’da yaşamaktadır.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Zen Zihni Başlangıç Zihnidir (1970) / Shunryu Suzuki
Bir jetonu delerek bedava telefon görüşmesi yapmayı, buzdan jeton üreterek makinelerde kullanmayı ak...
Aşağıdaki fotoğraflarda, oldukça belirgin yüz ifadesine sahip insanlar görüyorsunuz. Onlar özel, ki...