Bilinçaltının Gücü (1963) / Joseph Murphy

“Dr. Joseph Murphy yaşamının büyük bir bölümünde Doğu dinlerini incelemiştir ve I-Ching isimli kehanet kitabı üzerinde uzmandır. Gerçi Antik Doğu ile Los Angeles arasında epey uzun bir yol var ama Murphy bilinçaltıyla ilgili keşfettiği sırların zamanın ve kültürün ötesinde olduğuna ve daha geniş bir kitleye ulaştırılması gerektiğine inanıyordu.

Murphy bilinçaltını gerçek hayatta yaşanacak olan görüntülerin basıldığı bir karanlık oda olarak görüyordu. Bilinçli zihin bir olayı görür, resmini çeker ve onu anımsarken bilinçaltı bunun tersi şeklinde çalışır: Bir şeyi olmadan önce ‘görür’ (önsezi bu yüzden yanılmaz).

Bilinçaltı alışkanlıklara ve aşina olunan düşüncelere tepki verir. Ahlaki açıdan tamamen tarafsız olduğundan her alışkanlığı normal olarak benimseyebilir, iyi ya da kötü. Bizler hayatımızın her anında olumsuz düşünceleri umursamadan bilinçaltımıza taşırız, sonrasında bunlar günlük tecrübe ve ilişkilerimize yansıdığında şaşırırız. Kimi zaman kendi yaratmadığımız olaylar da başımıza gelir ama bu çok ender olur. Çoğunlukla kötü olaylar zaten içimizde bulunmaktadır ve gün ışığına çıkmayı beklerler.

Bu acı bir gerçektir ama bilinçaltımızı tanımak bize bir fırsat sunar: Onu beslediğimiz düşünce ve görüntüleri kontrol altına alarak kendimizi yeniden yapılandırabiliriz. Murphy’nin bilinçaltını son derece etkileyecek olan öneri ve olumlamalar içeren kitabı bu yüzden bir özgürleşme aracıdır. Yaşamınızı zihninizdeki görüntüleri değiştirerek farklı kılabileceğiniz fikri benimsendiğinde yaşamda köklü değişimler olabilir. (Şanssızlıkla ilgili espri yapmamaya özen gösterin zira bilinçaltının espri anlayışı yoktur.)

Akıl hastası kişi ile sağlıklı olan aynı inanç gücüne sahiptir, sağlıklı olanı, olmayandan ayıran onun inancına objektif yaklaşımıdır. Akıl hastanesindeki bir adam kendisinin Elvis Presley olduğunu söylerken bunu uydurmamaktadır, o Elvis olduğunu bilir. Aynı güçten sağlıklı şekilde yararlanmak için istenilen sonucu henüz olmadan bilmeyi seçebiliriz. Bugün bile araştırmacılar deneklerin işe yaracağından kuşku duymamaları halinde mucizevi bir şekilde iyileştiklerine dikkat çeker. Murphy mucizevi iyileşmelerin, sorgulayan bilincin susturulması ile bedenin bilinçaltındaki mükemmel sağlık bilgisine uyum sağlamasıyla gerçekleştiğini öne sürer.

Bilinçaltı son derece güçlü bir şeydir ve Murphy sizin rasyonel olmayan aklı anlamayı reddettiğiniz takdirde rasyonel arzularınızın ve planlarınızın sonsuza dek sabote edileceğinin farkına varmanızı sağlar.”

******************************************************

“Duaların olumlu sonuçları, göze görünenler ne olursa olsun, yaşamın ilkelerine uyum sağlamanıza bağlıdır. Bir an için matematiğin ilkesi olduğunu ama yanlışın ilkesinin olmadığını; gerçeğin ilkesi olduğunu ama sahtekarlığın ilkesinin olmadığını düşünün. Bilgeliğin ilkesi vardır ama cahilliğin yoktur; uyumun ilkesi vardır, uyumsuzluğun yoktur. Sağlığın ilkesi vardır ama hastalığın yoktur ve zenginliğin ilkesi vardır ama yoksulluğun yoktur.”

“Bilinçaltınızda iz bırakan her şey boşluktaki ekrana yansır. Bu görüş Musa, İşaya, İsa, Buddha, Zerdüşt, Lao Tzu ve tüm zamanların aydınlanmış kahinleri tarafından doğrulanmıştır. Doğruluğuna inandığınız her şey koşullar, deneyimler ve olaylar olarak ifade edilir. Hem cennette (kendi zihninizde) hem de yeryüzünde (bedeninizde ve çevrenizde). Yaşamın temel yasası budur.”

“Aklınızın yasası inanç yasasıdır. Bu, aklınızın işleyiş tarzına inanmanın, inancın kendisine inanmak olduğu anlamına gelir.”

“Bilinçaltınızın nasıl çalıştığını anlayarak hayallerinizi nasıl gerçekleştirebileceğinizi de öğrenebilirsiniz.”