Bir sanatçının eserlerini anlık ilhamlarla yaratan, büyük bir dehaya sahip bir kişi olduğuna inanılır oysa Smiles’ın görüşüne göre sanatçıların yaşamındaki ortak payda onların sanatsal yeteneklerine eşdeğer bir çalışma içinde olmaları ve asla pes etmemeleridir. Smiles, öncülük ettikleri yöntemlerin çoğuna yıllar süren deneme yanılmayla ulaştıkları klişesini yıkar. Yetenek hafife alınmamakla birlikte ender olan bir artistik vizyonu oluşturmak için gerekli yıpratıcı çalışmayı göze almaktır.
Tüm büyük gelişmelerimiz için Smiles’ın dile getirdiği temel unsurlar sabır, aklı düzenlemek ve eldeki işe yoğunlaşmaktır; üstelik ne devlet yardımı ne de eğitim bunları sağlayabilir. Bunlar yaratılan yeteneklerdir.
Bugün en yüksek değerin veri ve bilginin yaratıcı kullanımı olduğunu varsayan sözüm ona aydınlanmış bir toplumda yaşıyoruz fakat Smiles, ‘Karakter güçtür, bilginin olduğundan daha fazla bir güçtür,’ diye belirtir.
Kitap sıradan bir dönemin sıradan bir kitabı olabilir ama aklı özgür kılmak için kişisel niteliklerin geliştirilmesi gerektiği üzerinde yılmadan durması, zamanın ötesinde bir gerçeği dile getirmektedir: Karakter içgüdünün büyük baskısına ve kültürel koşullanmaya rağmen oluşur.
***************************************************
“Böylece bir adamın cesur ve imrendirici yaşamı diğerlerinin zihinlerinde yetenek ve itkileri tetikler, aynı oranda büyük bir çaba gösterilince de saygınlık ve başarıya neredeyse ulaşılır. Bu zincirleme örnek zaman içinde sonsuz bağlantılar oluşturur, hayranlık, heyecan verici öykünmeler ve dehanın gerçek asaletinin devamıdır.”
“Karakterin birçok yanıltıcı yanı vardır ama gerçek olanda yanılmak çok zordur. Kimileri onun parasal değerinin farkında olarak bunu bilmeyenlere empoze etmek için gizlemeye çalışırlar. Albay Charteris dürüstlüğü ile bilinen bir adama, ’Senin iyi namına sahip olabilmek için bin pound verirdim,’ demiş. ‘Neden?’ diye sormuş. Onun yanıtı, ‘Çünkü onunla on bin kazanabilirim,’ olmuş.”
“Ne kadar sert olursa olsun hiçbir yasa tembeli çalışkan, savurganı tutumlu ya da sarhoşu ayık yapamaz. Böyle düzenlemeler ancak bireysel eylemler, ekonomi ve özveriyle; daha fazla hak kazanarak değil daha iyi alışkanlıklar edinerek gerçekleştirilebilir.”
“Tarih, yalnızca irade ve azimleri sayesinde inanılmaz şeyler başaran insanlarla doludur.”
Samuel Smiles
On bir çocuğun en büyüğü olan Smiles 1812’de İskoçya’da Haddington’da bir kağıt imalatçısının oğlu olarak dünyaya geldi. On dört yaşında okulu bıraktı ve üç yıl çalıştıktan sonra tıp okumak üzere Edinburg Üniversitesi’ne kaydoldu. Bir süre doktorluk yaptı ama kısa sürede politikayla ilgilenmeye başladı. 1838’de radikal Leeds Times’ın editörü oldu ve bu görevi 1842’ye kadar sürdürdü. Jeremy Bentham ve James Mill (John Stuart’ın babası) gibi utilitaryanizm yanlılarının etkisi altında kalan Smiles serbest ticareti, oy kullanma hakkını ve fabrika işçileri için daha iyi koşular oluşturulmasını savundu.
İngiltere’nin Leeds şehrinde tıp doktorluğu ve editörlük yapan Samuel Smiles (1812-1904), demiryolu müessisi olarak büyük bir servet sahibi olmuştur. Kendi kendilerini yetiştirmiş insanların erdemlerini metheden yazılarıyla ünlenmiştir. En ünlü kitabı, Kendine Yardım [Self Help] (1859), başarılı olmaya kararlı, hırslı Viktoryan gençlerin ilham kaynağı olmuş; kitabın muazzam başarısı, Smiles’ın Karakter [Character] (1871), Tasarruf [Thrift] (1875) ve Görev [Duty] (1880) adlı diğer çalışmalarının da yayımlanmasına yol açmıştır. Demiryollarının yapılışını gören herkes gibi Smiles da, İngiltere’nin gerekli yerlerine döşenen hattın nüfusun refahını güvenceye aldığını, buharlı gemilerin insanları Blest Adaları’na kadar ulaştırdığını ve makinelerin milenyum anlamına geldiğini düşünüyordu.
“Tanrı, kendine yardım edene, yardım eder” sözü, sonsuz insan deneyiminin sonuçlarını, küçük bir alanda temsil eden, iyi bilinen bir vecizedir. Kendine yetmenin ruhu, bireydeki tüm gerçek gelişimin kökenidir ve pek çok kişinin hayatında görülmektedir; milli gücün ve kuvvetin gerçek kaynağıdır. Dışarıdan gelen yardımın etkisi genellikle zayıftır, ancak içerden gelen yardım, istisnasız şekilde, güç katar. İnsanlar ve sınıflar için ne yapılırsa yapılsın, belli bir noktaya kadar, insanların kendileri için bir şeyler yapma isteğini ve gerekliliğini köreltir; insanın gereğinden fazla yönlendirildiği ve yönetildiği yerde, insanların nispeten çaresiz kalması yönünde kaçınılmaz bir eğilim vardır.
Samuel’in otobiyografisi 1904’teki ölümünden sonra yayımlandı./
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Ortalama bir insan her gün yaşadığı 24 saatin aslında en fazla 18 saatini şuurlu olarak geçirir, ger...
“Dhammapada antik bir bilgelik kaynağı ve spiritüel edebiyatın en değerli eserlerinden biridir. Aynı...
Beden dilinin en sevdiğim tarafı yalansız oluşu... Duygu ve düşünceleri ifade etmek için dizayn edi...
