
Yanlışlığı Nasıl Belirleriz?
Ahlaki değerin objektif, bizden bağımsız biçimde “orada” olduğu görüşüne daha yakından bakalım. Bu fikir ahlaki realizm olarak bilinir. Görünüşe göre doğru ve yanlışı bilmek imkânsızdır. Bunun nedeni bu ahlaki değerleri nasıl tespit ettiğimizi açıklayamamamızdır. Nedenini görmek için aşağıdaki hikâyeyi okuyabilirsiniz.
Bir sabah Erdem bulaşıkları yıkarken bir uzay mekiği arka bahçesine iner. Uzaylı mürettebat ona uzay gemileriyle şehir üzerinde bir tur önerirler. Erdem teklifi kabul eder ve kısa süre sonra çatıların üzerindedirler. Uzaylılar sokaktaki kimseyi rahatsız etmemek için uzay mekiklerini görünmez yaparlar.
Sonra karanlık bir sokağın üzerinden alçaktan uçarken Erdem genç bir adamın yaşlı bir kadının çantasını çalmaya çalıştığını görür. Uzaylılara işaret eder. “Bakın!” der. “Bu kadına yardım etmeliyiz. O adam yanlış yapıyor!”
Uzaylılar şaşırmıştır.
“Ah. Yanlış. Biz dünyalıların bu ahlaki olarak ‘yanlış’ olma konuşmasını çok şaşırtıcı buluyoruz. Dilinizin çoğunu anlıyoruz. Ama bu yanlışlık bizim için gizem olmaya devam ediyor. Bunun izini bulamıyoruz. Biz eksiksiz bir evrim teorisi istiyoruz. Lütfen bize yanlışı bulma konusunda yardım et.”
Erdem’in kafası karışmıştır. Pencereden işaret eder ve şöyle der: “Ama o adamın yaptığının yanlış olduğunu göremiyor musunuz?”
Uzaylılar dikkatle pencereden dışarı bakar. Sonra tekrar Erdem’e bakarlar.
“Hayır, göremiyoruz. Aslında sizin yanlışlığı görmekten bahsetmenizi çok garip buluyoruz. Bizim de sizin gibi beş duyumuz var. Ama sizin yanlışlık dediğiniz bu özelliği bulamıyoruz. Nerede? Beş duyunuzdan hangisi ile tespit ediyorsunuz? Onu görebildiğini söyleyebilir misin?”
Erdem uzaylıların kafasının neden karıştığını anlar. Sonuçta beş duyumuz dış dünyaya açılan tek penceremiz gibi görünür. Bu yüzden yanlışlık objektif bir özellikse “dışarıdaki” dünyanın bir parçasıysa o zaman onu nasıl bilebiliriz? Yanlışlığı nasıl tespit ederiz?
Belki de yanlışlığı bulmak için uzaylıların dönüp Erdem’in kendisini incelemeleri gerekir.
Ahlak gerçekten dışarıda bir yerde ise görünüşe göre onu bilemeyiz, çünkü bu değerlerin kökenleri belki de bizde, duygularımızdadır. Hume’ün dediği gibi: “Kötülük gözlemci tarafından eklenir.”
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Geçen gün film arşivimi toparlarken Matrix’e gözüm takıldı ve matrix dosyasının üzerine çift tıklayı...
Fazla tadılan şey değerini ansızın yitirir. Küçük bir parça peynir yavaşça ve özenle yenilirse bir ş...
Zihin haritaları üzerine yapılan deneylerde; ideoragram (resim yazı) içeren Çince ve Japonca kullana...
2 Cevaplar Kime:“Felsefe Jimnastiği / Stephen Law”
“Dönüşün sonsuz fraktalında, merkezi nasıl tanımlarsınız? Her nokta merkezdir. Sen, kendi merkezinden evreni gözlemleyen evrenin merkezisin. Fraktalda bir gözlem noktası seçtiğin her yerde, o nokta senin evreni gözlediğin merkez olur. Bu nokta hareketsizlik olur. Neden hareketsizlik? Çünkü şimdi bu noktada, evrenin tüm dönüşleri iptal edilir… Dönüş için referans çerçevesine sahip olmak için hareketsizliğe gereksinimin var.. Ve tekillik bu şekilde gerçekleşir. Tekillik senin evreni deneyimlemenin merkezindeki noktadır, bu evreni gözlediğin dinginlik noktasıdır.” – Nassim Haramein
**********************************************
İşte o tekillik ve hareketsizlik merkezinde güzelce gözlemlemeli olup biteni.
”Piç Fantazi” isimli kitabı anımsadım.Bu arada ”bir gün bir genç cüzdanını çalmak için sana bıçak çektiğinde sana yapılanın doğru ya da yanlış olduğunu değerlendirebilirsin” diye düşünüyor muzip bir biçimde gülüp gidiyorum.( Feylosofa İthafen)
Bunun yanında konunun değerlendirilebilmesi için birkaç cümle yeterli değil
”Hangi çiçek bir diğerini sarı açtı diye ayıplar,
Hangi kuş ”farklı ötünce diğerine yasak koyar,
Derisinden,dilinden ötürü öldürülüyor insanlar,
Ah insanlar, her şeyi bulup kendini bulamayanlar.”
Charles Bukowski.
*****************************************
O an için bana göre yanlış bir davranış bu diyebilirim.
Fakat uzaylılar ne derler emin olamıyorum.
Sanırım önemli olan kendimizi bulmak.