Vücut Dili (Yalan-3)

Bu davranış çok belirgin değildir. Eller görüş hattı dışında kalabileceği için çok dikkat çekici olamayabilir. Ancak diğer yalan davranışlarıyla beraber görülüyorsa bu durum diğer sinyallerin de anlamını oldukça güçlendirir. Örneğin bir kişi birkaç yalan davranışı gösterdikten sonra aniden ellerini saklıyorsa gözlemci yalan atan kişinin tüm bu davranışlarının yalanı işaret ettiğine karar verebilir. Aslında elleri gizleme işareti tek başına kişinin güvensizlik hissettiği ve ya içinde bulunduğu şartlara uyum sağlayamadığını göstermektedir.

Aniden ellerin ovulması, yumruk sıkma ve genel kas gerginliği iletişim kurulan kişinin stres halinde olduğunun göstergesidir. Eğer kişi bu davranışları devamlı yapıyorsa tedirgin bir kişilik yapısına sahip olduğu da düşünülebilir. Ancak bu sinyaller düzensiz bir şekilde meydana geliyor ve sözlü ve ya sözsüz eylemlerle destekleniyorsa yalanın çoktan söylenmiş olduğunu düşünebilirsiniz. Çocukken birçok insan yalan söylediği için cezalandırılmıştır. Bu korku asla tamamıyla kaybolmaz ve bu nedenle yalan güçlü fakat geçici bir tedirgin olma halini tetikleyebilir.

İnsanlar yalan söyledikleri zaman doğal olarak yanlış bir şey yaptıklarının farkına varırlar ve bunun anlaşılmasından korkarlar. Birçok kişi hayatının herhangi bir döneminde yalan söylemiş ve bu durumun ortaya çıkmasından dolayı utanç duymuştur.  Bu utanç ve korku asla unutulmayacak güçlü bir kokteyldir. Bu nedenle yalan söylemek, yalancının kendini koruma gereği duymasına sebep olur. Bu ihtiyaç ise kişinin aniden kollarını ve ya bacaklarını birleştirmesine neden olur. Gözleyen tarafından bu sinyalin yalanı işaret etmesi için davranışın kendini koruyucu ve doğal olmayan bir şekilde meydana gelmesi gerekmektedir. Hareketin aniden yapılmış olması gözlemci için önemli bir ipucu olmalıdır.

“Ne diyebilirim?” davranışı, bir yalancının başka çaresi kalmadığı zaman sergileyebileceği son harekettir. Bu hareket kısaca: “Artık benim yapacak bir şeyim yok. Daha fazla konuşursam yalan söylediğimi anlayacaksın. İletişimi bitirmek istiyorum.” demektedir. Davranış olarak, iletişimden kurtulmak için yapılan son harekettir. Aynı zamanda istediğine inanabilirsin olarak da algılanabilir. Genellikle başka çare kalmadığında son şans olarak başvurulan bu sinyal;  yalan atan kişinin “Sana doğruyu söyledim daha fazla ne söyleyebilirim” mesajıyla ikna etme çabasını göstermektedir.

Konuşma iletişim kurmak için vücut dilinden daha önce gelir. Ancak bir yalanın söylendiğini ortaya çıkarmak için görsel ipuçları daha fazla yardımcı olacaktır. Bu gerçek, telefonu yalan söylemek için çok değerli bir araç haline getirmektedir. Telefondayken konuşulanları duyabilir fakat konuşanı göremezsiniz. Fakat buna rağmen hala yalan söylendiğini anlama imkanınız vardır. Tabii eğer konsantre olmayı başarır ve nasıl dinleyeceğinizi bilirseniz. Dil ve ses bilimcilere göre, insanın sesi yalan söylerken daha az çınlar. ( Gelişmiş ülkelerin güvenlik güçlerinde bu gibi ses farklarını algılayan sistemler olduğu bilinmektedir. )

Yalan atan kişi konuştukça sesi yavaşlar ve derinliğini kaybeder. Sesin tonu daha az dinamik ve daha fazla tekdüzedir. Bunun sebebi yalan atan kişinin beyninin söylediklerine ve bir adım sonra söyleyeceklerine fazlaca odaklanmasından kaynaklanmaktadır. Endişe nefes alışı zorladığı için kesik kesik ifadeler oluşabilir.