
Gelin, olasılıktan söz edelim. İlk önce, olasılık dediğimiz en sık akla gelen çekilişlerden, piyangodan söz edelim.
Amerika’daki en büyük piyangoyu, Powerball’ı kazanabilme olasılığı 120.000.000’da 1’dir. Powerball’ın ilk oynanmaya başlandığı 1997’den beri elliden fazla insan bu olasılığı alt üst ederek büyük ikramiyeyi kazanmıştır. Onlar, bu gezegendeki en şanslı, en zengin insanlar arasındadır. Onlardan nefret ederim. Ama konumuz bu değil.
Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan bahsedelim: Dünyaya dev bir göktaşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasılığı milyonda bir.
İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsa, yedi milyon yılı aşkın bir süredir bu gezegende varlığımızı sürdürdüğümüze göre, bir gök taşının bu güne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil, yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye.
Ama, çoğunuzun bildiği gibi, insanoğlunun yazılı tarihinden bu yana yok olmadık.
Ne demeye çalışıyorum sizce? Bir gök taşı bizi yok edecek demeye çalışmıyorum. Düşük olasılıklı olaylar hakkında bir yorumda bulunmaya çalışıyorum, kıssadan hisse şudur: Her an her şey olabilir.
-David T.Caine’in istatistik dersinden alıntı.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Birbirine paralel duran sonsuz sayıda alternatif evren var: Her bir bireyin her olası ediminin her o...
Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı başyapıtında, zamanın çembersel bir görüngü olup, bulunduğumuz...
Hala tam anlamıyla keşfedilmemiş elektrokimyasal bir sistem tarafından yönetiliyoruz. Aldığımız her ...
4 Cevaplar Kime:“Olasılıksız / Adam FAWER – I”
ol diyor yaradan ve oluyor. durum bundan ibaret.
Rahatlatıcı bir yaklaşım.
rahatlatıcı burada kilit kelime sanırım
Bir şeyler yapıp rahatlamak ile engelleyemeyeceğimiz gerçeklerin kabulu ile oluşan rahatlamayı ayırt ettiğimiz sürece rahatlık huzura ve mutluluğa götürüyor bizi diye düşünüyorum.