
Sakız fabrikam olsa, üretilen sakızın adını “yasak” koyardım. Reklamı hazır: “Yasak çiğnenmek içindir.”
Bazen olmak istediğimiz yer ile olduğumuz yer arasındaki fark gözlerimizin içine baka baka sıkar boğazımızı. Buna acımasız gerçek diyoruz.
Kendimi tanıyayım derken kayış attı. Kendimi bulduğumda kaybettim.
Hepimiz önce bir hücreydik. Sonra bölünüp çoğaldık. Kadın elmayı yedi, erkek ise ayvayı. Ardından bunlar oldu…
Aşk obur bir kemirgendir. Kemirerek yok eder…
Bebek dünyaya geldiğinde ağlar. Çünkü hemen anlar…
14 Cevaplar Kime:“Sayıklamalar 28”
Adı “yasak” olan bir sakız olsaydı eminim çok satardı. Derhal marka olarak tescil edilmeli
)
**************************************
Hemen tescil ettirmeliyim. ehi. Patentini de alacağım. Geriye sakız yapmak kalıyor. (Heveslenmiştir, koşarak ismi tescil ettirmeye gider fakat aniden durur, nereden tescil edilecek hiç bir fikri yoktur, malak gibi etrafa bakınır. ) ehi.
Bebeklikten çıkınca,,kendimizi kandırılmışlığa kurguluyoruz. Buna göre kandırılmalarımızın bir gerçekliği yok, bilerek yapılan ölüme kaza demek gibi bi şey bu. Kandırılmıyoruz ki herkes bizi kandırıyor diye kendimizi kandırıyoruz..sonra kandırılmaktan yorulup yasaklamaya başlıyoruz (bilinçsizce) ve peşisıra utanıp ya da ayılıp yasakları çiğneyip çiğneyip tükürüyoruz…
***************************************
Yasaklar kandırılmanın güzel bir kılıfı olsa gerek. Yalan elbisesi giymiş bir yasak kadar lezzetli ne olabilir?
Bence sakız yapmaya uğraşma. Adını satsan bile yeter. Ben de bilmiyorum ama öğrendim şimdi, o işi olmuş bil
*************************************
Hmm. Harika bir fikir bu. Sanırım zengin olduk.
Merhabalar,
Bu kısa ve öz makalen çok güzeldi. Gerçekleri öyle güzel dile getirmişiniz ki, gerçekten çok beğendim. Yasakların çiğnenmek için icad edildiğini, gerçeğin tarifini, kendimizi bulabilmek için çok zaman harcadığımızı, bulduğumuzda ise işin işten geçtiğini, insan olarak nasıl geliştiğimizi, erkek ve kadınların başlarına ne işler geldiğini, aşkın tarifini ve en güzeli de henüz gelişmemiş bir canlı varlığın başına gelecekleri biliyormuşcasına nasıl ağıtlar yaktığını…
Kalemin ve yüreğin güçlü ve daim olsun. Sevgisizliğin had safhaya ulaştığı günümüz dünyası insanlarına hep sevgi aşılayıp dursun.
*****************************************
Dünyayı biz insanlardan kurtarabilecek yegane güç SEVGİ.
Yayalım onu…
Yasaklar, acımasız gerçekler, boğaz sıkmalar, kendini kaybetmeler, kemirerek yok etmeler, ağlamalar…Bu bir kabus olmalı, uyan hemen! Uyan ki; canın daha fazla yanıp, yüreğin bunalmasın. (yorumcu sadece yorum yazmak istemiştir o nedenle yazının derinliklerine inmek yerine yüzeyel kısmı ile ilgilenir, bu soğuk Nisan sabahında kahvesini soğutmadan bir an önce okumakta olduğu “Karanlıkla Islık Çalmak” adlı kitabını bitirmeye niyetlidir. Küçük Sally’nin hayal gücü onu çekmektedir)
****************************************
Canımın yanma eşiğini geçeli çok oluyor. Acı yok!.. ( Rocky filmi gibi oldu ya. ehi.)
Bu arada, Kagen’in de belirttiği üzere: Masumiyetin kaybedilmesi, bir annenin ya da babanın kaybı veya gerçek olduğu düşünülen bir şeyin aslında kocaman bir yalan olduğunun keşfedilmesi kadar dramatik olabilir. . .
yasak markalı sakız fikrini pek bi beğendim
)
)
direkt marka tescile git al patentini
**************************
Üşeniyorum. Çok uzak.
İlâhi sen

Yasak çok güzel bir marka olur kesinlikle
************************************
Olsa da çiğnesek. ehi.
ahanda bende son günlerde tamda bunu düşünüyordum.reklamın birine gıcık oluyorum.hatırlatmasan olmazmı kardeşim.gençliği yanına gelen ve sevinen üç voleyi vurmuş yaratık.şimdi sende hayatın gerçeği budur diye utanmadan yüzümüze vuruyorsun.olmak istediğim ama olamadıklarım…………………olmak yada olmamak mesele bu-mu-dur.

*********************************
Ol de olsun. Durma haydi. De.
Akıllı erkek düzgün kadın seçer, ayvayı yemez. Bazen de ayvayı yiyen kadın oluyor zaten.
********************************
Karşılıklı ayva yemenin de zevki başka oluyor ya.
her şey süper konular yorumlar ama affınızı sığınarak bir şey sorsam günün şarkısı kim söylüyor bulamadım araştırdım ve bulamadığım için buradaki konuyla alakasız bir yorum yapıyorum.süper mario gibi küçüldüm resmen
*******************************************
Günün şarkısından ziyade sanırım ayın şarkısı oldu bu. Zira bir türlü fırsat bulup değiştiremedim.
)
Bu arada parça: Milow – Ayo Technology
Klibi ise: http://www.youtube.com/watch?v=DE9IchvpOPk
O fark gözlerimin içine bakarken tir tir titrediğim halde ben de onun gözlerinin içine bakabiliyorsam varım demektir. Aksi halde devam edemem, değil mi?
Her ne kadar emin olmasam da kayışı koparmak bazen ihtiyaç haline gelebiliyor. Çünkü bazen sıfırı tüketmeden olmuyor bazı şeyler.
Ve aşk bu! Onun varlığıyla yok olmak ya da yok etmek…Tutkuyla yapıştığımda olacak olandan başka bir şey değil ki…
****************************************
Ben de onun gözlerinin içine bakıyorum ama o sırtarırken ben pötürdüyorum.
)
Sanırım kayış da bu gerilimden koptu.
Şu satırların altına eklenecek tek şey; aklına sağlık, muhteşem!
********************************
( Gaza gelmiştir, heveslenir… )
obur olan aşk değil, insan evladının bizzat kendisidir.
İnsan çok garip bir canlı türü.