
“İnsanın yaşadığı yasaklara uyma ve uymama çelişkisini psikolojik araştırmalar nasıl açıklıyor? En az bir aydır sadık bir ilişkide bulunan 42 üniversite öğrencisi bir psikolojik teste tabi tutuluyor. Bu psikolojik testte 2 ayrı ana grup var. 1. grup kontrol grubu: Bunlar deneyin manipülasyonuna maruz kalmıyor. Diğer gruba ise iki resim gösteriliyor. Bu iki resimden biri çok çekici birine ait, diğeri ise, ortalama çekicilikte birine ait. Bu ana grupta da manipülasyona göre katılımcılar ikiye ayrılıyor: Bir gruptan çekici kişinin resmini gördüklerinde bilgisayarda bir tuşa basmaları daha sık istenirken (Bu gruba Çekici+ grubu diyelim.); diğer gruptan ortalama görüntüde kişinin resmini gördüklerinde bilgisayarda tuşa daha sık basmaları isteniyor (Bu gruba Çekici- grubu diyelim). “Peki bu araştırma ne ölçüyor ki diye sorabilirsiniz?” Kilit nokta şurada: Bu deneye tabi tutulduktan sonra, tüm gruplara eşlerini aldatma ve sadık kalmaya dair bir test uygulanıyor. Ve sonuçlar şunu gösteriyor: Çekici– grubu, yani test boyunca daha sık çekici resme bakmamaya uğraşarak doğru tuşa basmaya çalışan grup, test cevaplarında süregelen ilişkilerinden daha mutsuz ve aldatmaya daha yatkın olduklarını belirtiyorlar. Yani bu araştırmanın sonuçlarına göre, kendilerini zorla çekici resme bakmamaya zorlayan grup, gerçek hayatta çekici bir kadın veya erkeğin peşinden koşmaya daha yatkındır diyebiliriz.
İlginç değil mi? Basit bir laboratuvar ortamındaki psikolojik deneyde bile, insanların kendilerini bir şeyden zorla mahrum bırakmaya çalışmaları, onların o kendilerini mahrum bıraktıkları şeyi daha çok istemelerine sebep oluyor. Benim fikrimce bir şeyi popüler yapmak istiyorsanız, önce onu yasaklamalısınız.”
Sonuç itibariyle; Sakız fabrikam olsa, üretilen sakızın adını “yasak” koyardım. Sloganı hazır: “Yasak çiğnenmek içindir.” Bu arada her şey dengeye götürüyor bizi. Eninde sonunda dengede buluşuyor insanlık. Bu öyle müthiş bir denge ki, gücünü dengesizlikten alıyor. Bence insanoğlunun önüne konulan her yasağa karşı onu dengeleyecek bir güçle direnç gösterilecektir. Evrenin kanunları çok güçlü. Dualite vardı ve hep var olacaktır.
Kaynak: http://pavlovspartner.com/yasaklarin-psikolojik-etkisi/
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Günümüzde insanoğlu hakkında yaşamsal bir olguyu anladığımız bir noktaya ulaşmış bulunmaktayız: Beyi...
Mantıklı ve Dikkatli misiniz, Hassas ve Duygusal mı? İnsanların iç dünyalarını ve ilişkilerini değe...
Milton Modeli Dil Kalıbı: Konuşma Önermesi
12 Cevaplar Kime:“Yasak Elma Tatlıdır.”
Bir çocuğa bile yapma elleme onu derseniz onu bir daha elinden alamazsınız ama al çocuğum deyip eline tutuşturursanız başka bir şeye yöneldiğini görürsünüz. Böyledir ve gerçekten yasak çekicidir.
Yasağın çekici olduğunu bilmeyen bu kadar çok insan olması ürkütücü değil mi?
Ürkütücü hem de çok..
Üzüntü de vermiyor değil.

Cok hakli bir yazi
Doğru olduğu kadar da üzücü aslında. Belki de bilerek yapıyorlardır.
Yazı güzel ( bu güzel bilgileri paylaştığınız için tşk ), sadece son cümle , bunu henüz bilemeyiz o deneyin sonucunu görmedik henüz ,ön hükümler deneysellikte yer almasa daha güzel olur. Yasakları bilerek yapıyor olmaları çok büyük olasılık. Birde sizi ilk kez okuyanlar için belki iyi ama sürekli takip edenler için sakız ile ilgili bölüm , tekrarlara ihtiyacınız mı var diye düşündürüyor ? Zaten sürekli yeni-ilgi çekici yazılar yazabiliyorsunuz. Tabi blog sizin yazı sizin keyif sizin o ayrı
:
Son cümle biraz iddialı olmuş bunu kabul ediyorum.
Bu arada sakız ile ilgili bölüme de katılmamak elde değil.
Sanırım biraz gaza gelmişim. Olsun geçti şimdi iyiyim. ( Sakinlemiştir, ufka bakar. )
memnu meyva iki kat tatlıdır dememişler boşuna.
çimlere basmayınız! uyarısını hep çok gereksiz bulmuşumdur. çimlerin üzerine malak gibi yayılıp, gökyüzünü izlemenin, oturup soluklanmanın, belki bir kitap okumanın nesi kötü olabilir ki?
Yasaklar daha çekici kılıyor durumu. Bu arada haklısın.
Çok sevgili BenOyum, öyle güzel yazıyor ve açıklıyorsunuz ki, diğer yazı ne acaba, hadi şuna da bir göz gezdireyim derken 20 dak sayfadan ayrılamadım, Kahramanım Milton e. yazıları ise ayrıca güzel ve bana ihtiyacım olan bir zamanda hatırlatma bilgileri oldu. Yaşsız,Renksiz,Cinsiyetsiz Kimin yazdığı olduğu tahmin edilemeyen muğlak yazıları ve yaratımları seviyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum…
Değerlendirmeniz için minnettarım. Belki de düşündüğümüz için değil de fark edildiğimiz için varızdır.
İlgi-bilgi döngüsünde tekamül edelim.
Ve bilgi mutluluk gibi paylaştıkça çoğalıyor.