1899’da ABD Patent Ofisi başkanı Charles Duell hükümetin ofisi kapatmasını çünkü icat edilebilecek her şeyin icat edilmiş olduğunu beyan etti.
1923’te Nobel ödüllü ünlü fizikçi Robert Millikan insanın atomun gücünden yararlanabilme olasılığının asla bulunmadığını iddia etti.
Alman asıllı Phillip Reis 1861’de müziği aktarmaya yarayan bir makina icat etti. Telefonu icat etmesi ise çok yakındı. Almanya’daki bütün iletişim uzmanları onu böyle bir aleti pazarlayabileceği bir alanın olmadığı ve sadece telgrafın yeterli olduğu yönünde ikna etti. On beş yıl sonra Alexander Graham Bell telefonu icat ett ve en önemli müşterisi Germany ile bir multi-milyoner oldu.
Chester Carlson 1938’de faks makinesini icat etti. IBM ve Kodak dahil büyük şirketlerin hemen hepsi bu fikirle dalga geçti ve onu aşağıladı. Karbon kağıdı ucuz ve bol olduğu için aklı başında kimsenin pahalı bir fotokopi makinesi almayacağını iddia ettiler.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Yaptığımız her tercih, biz farkına varmasak bile, problemin ortaya konuş şeklinden etkilenir. Yakla...
Resimdeki karınca üzerinde büyüyen Cordyceps cinsi mantar içine yerleştiği böceğin davranışlarını ko...
"Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı yapıtında anlattığı bir efsane vardır: Mankurt Efsane...
8 Cevaplar Kime:“Düşünce kabızlığı…”
Mucit olmak kolay değil. Karşı söylemleri dikkate alanlar, hiç bir ilerleme kaydedememiş yukarıdaki örneklerde olduğu gibi. Ama bildiğinden, araştırmalarından ve kayallerinden vazgeçmeyenler, bütün olumsuz düşüncelere karşı çıkmayı bilmiş, sonuca da ulaşmış. Tarih onları kaydediyor ama öbürleri silinip gidiyor. Yazı başlığı çok güzeldi. Örnekler de başlığa çok uygundu. Düşünce kabızlığı örnekleri, ülkemize de yabancı bir kavram değil, günümüzde bile çok var bu rahatsızlığı taşıyanlar… Acaba şöyle bir vuruş kabızlığı gidermeye etkili olur mu?
***********************
Sanırım vuruştan ziyade beyin transplantasyonu gerek…
Bünyeleri kabul etmeyebilir ilerici beyinleri…
***********************
Denemeye değer… Fakat değiştirmek için taze beyin bulmak da başka bir sorun.
Başkan nerelerdesin??? Yoklama eksik çıkıyor!!!
Bugün “öfkem baldan tatlı” başlıklı yazıma ben de bu resmi koymuştum .. yayımlamayı erteledim.. Bu arada belki öfkemi de erteleyebilirim!!!
Tarihe baktığımızda “mucitleri”leri deli; icat ettiklerini de gereksiz görmüş insanoğlu.. Allahtan ki bu, sadece bizim ülkemiz insanı için geçerli değil.. her ne adar matbaa gibi acı bir örneği hafızalarda canlı dururken..
Neyse ki bizler de, kültürel seviye farkımızı recepleri ivedi/k olarak tercih edip anlayıp takdir ederek.. ve seçerek belli ediyoruz!
(bu arada e.mail adresini istiyorum.)
**********************
(Şttt. Masanın altındayım şu an. Saklanıyorum. )
Mail adresim var benim :
yumben@hotmail.com">oyumben@hotmail.com
Şimdi okuyunca nasıl da komik geliyor: Şunun icadı mümkün değil, bunun satışı; şu bir işe yaramaz, bu pazarlanamaz vs. Oysa hepsi de mümkünmüş meğer… Demek ki bugün de bize olanaksız gibi görünen şeyler gelecekte mümkün olabilir. Işınlanma mesela… Ne dersin?
*************************
İmkansız vakit alır.
Enteresan!
tembelim bugün…..
******************
Ben de yorgunum adeta.
Dünya durdukça ve döndükçe ihtiyaçlarımız da durmayacaktır. Daha icat edilecek o kadar çok şeyler var ki, bu günden onları hissedebiliyoruz. O zamanın Charles Duell’i bunu nasıl hissedememiş ve aptalca bu teklifi yapabilmiş hayret!
Charles’in yapılan muayenesi sonucunda hastalığına; makalenize başlık olmuş “Düşünce Kabızlığı” teşhisini koymak gerekirdi herhalde.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
******************************
Diğer yandan beyin ishali olmak da başka bir problem. ehi.
inanç ne kadar önemli bir şey.
Fakat daha da önemlisi var: İçselleştirilmiş bilgi.