“Beyin hakkında yapılan ilk araştırmalardan birinde Paul Mac Lean “Üçlü Beyin” modelini keşfetmiştir. Ona göre canlılarda beyin, üç kısımdan oluşmaktadır. Üçüncü kısım yani korteks sadece insanda vardır ve düşünme işlemlerinin yapıldığı yerdir. Burası insanı diğer canlılardan ayırır.
Beynin işleyiş yasaları, tek boyutlu ve nedenselliğe dayalı bir mantıkla kavranamayacak kadar komplekstir. Onu anlayabilmek için yeni sibernetik yasalara gerek duymaktayız.
Beyindeki sinir hücrelerinin sayısı 15 milyar kadardır. Toplam hücre sayısı ise 100 milyar kadardır. Dikkat çekilmesi gereken, vücudun % 2 sini kaplayan bir organ içinde, bu kadar hücrenin yer alması ve birbirleriyle trilyonlarla ifade edilen bağlantı yapmış olmalarıdır. Beyin gerçekte kendi başına bir evrendir.
Beyindeki sinir hücreleri (nöronlar) yenilenmezler. Çünkü, merkezi sinir sistemi ve beyin kendi kendini üretemez. Doğduğumuz günden, ölünceye kadar her gün yüzlerce nöron kaybederiz ve yerine yenileri gelmez. Bu kayba rağmen beynimiz küçülmez. Çünkü sürekli dallanıp budaklanır, yani yeni dentritler oluşturur.
Vücudumuzun enerji tüketiminin yüzde 20’si beyin tarafından yapılmaktadır. Hatta siz istirahat halinde bile olsanız bu böyledir.”
Hmm.. Aslında beynin enerji tüketme özelliğinden faydalanarak kalori yakmak suretiyle zayıflanabilir. Ne bilim, usturuplu bir soru bulunur gün boyu çözmeye çalışılır. Zayıflamış fakat kayış atmış biri olarak dolaşılır sonra.Ehi… Aniden başka bir şeyden bahsetmek istiyorum şimdi de. Alakasız bir geçiş olsun umrumda değil. Beynimizin mengenesine koyalım ruhumuzu. Yavaş yavaş sıkalım sonra. Bilincimiz yardıma gelene kadar… Hadi başlayalım!…
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
"Orta kısımdaki oku fare yardımıyla oynatarak iki taraftaki çizgilerin eşitlendiği noktayı kendi ken...
Eğer rüyanda düşersen ölürsün, uyanamazsın. Bu yüzden yere varmadan uyanırsın. Uyanmak, beyini...
Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar (1960) / Gürciyev
6 Cevaplar Kime:“Sınırsız Beyin Gücü / Nejat SEZİK – I”
gücün sınırsız beyni ne demek?ve de madem beynimiz enerjiharcamak için glikoz yakıyor neden beynimizde karbüratör benzeri bir YAPI yoktur?ve de glikoz yakıldığı zaman etrafa dağılan,yayılan karbondioksit beyinden damarlara oradan da akciğerlere nasıl gidiyor…kan beyin bariyerini nasıl aşıyor?neden karbondayoksit zehirlenmesine uğramıyoruz…bu sorularıma cevap istiyorum…cevaplarınız didaktik olmasın istiyorum….şimdiden tekeşşürler…
****************************
Beynimizde karbüratöre benzer bir yapı bence vardır. Saldır ya da kaç safhasına bizi getiren amigdala vücudumuzdaki hormonların salınımına etki eder. Çevremizde gelişen olaylara karşı hayatta kalma adına uygun tepkileri üretebilmemiz için vücudumuzun enerji miktarı buradan gelen uyarılara göre artırılır. Bu arada beyin de bir organ olduğu için kan dolaşımından faydalanarak oksijenle besleniyor. Diğer organlarda olduğu gibi oksijensiz kalmadığımız sürece bir problem yok.
Hadi şimdi beynimizin mengenesine koyalım ruhumuzu. Yavaş yavaş sıkalım sonra. Bilincimiz yardıma gelene kadar… Hadi!…
vektörlere çalışıyorum ve fakat,henüz sağ el kuralını anlayamadığım içindir ki vektörlerin yönünü tayi edemiyorum…beyin kaslarım çok yoruldu…ama hala ben bu cross product yapamadım….
**************************************
En sevdiğim kurallardan biridir.
Sağ el iyidir.
aradan iki saat geçmesine rağmen yorumlarım hala dinetim için bekliyor….lütfen bir an önce yorumlarımı denetleyiniz….
************************************
Mesai saatleri içerisinde yorumlara bakamadığım için üzgünüm. Akşamları sık sık denetliyorum.
oyumben senin şu ”EHİ” diye gülmene bayılıyorum
*************************
Ehi.
başlıyorum o vakit!
Güzel fikir.