
Ortalama bir insan her gün yaşadığı 24 saatin aslında en fazla 18 saatini şuurlu olarak geçirir, geri kalan minimum altı saatlik uykuda bilinci tamamen kapalıdır. Bu açıdan bakınca, ortalama 60 senelik bir yaşamın en az ¼’ü, yani 15 senesi bilinçsiz olarak geçmektedir.
Bunun yanı sıra, yaşamın 5-10 yılı olan çocukluk döneminde de büyük oranda şuursuzluk hakimdir.
Her gün kişisel bakım, temizlik, giyim, ev işleri günde 2 saatten, ortalama 60 senelik bir yaşamda toplam 5 yıl sürer.
Her gün üç öğün yemek temin etme ve yeme günde 2 saatten, yine 60 senelik bir yaşamda 5 yılımızı alır.
Her gün trafikte geçen zamanda ortalama 2 saatten, 60 senelik bir yaşamda 5 yıl demektir.
Her gün iletişim ve haberleşme amacıyla geçirilen süre de yine 2 saatten 60 senelik bir yaşamda 5 yıl sürer.
Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günleri, özel izinler hariç bir yılda 138 gün eder. Bu durumda bir yılda 227 iş günü kalır. Günde 8 saatten, 60 senelik bir yaşamda 12 yıl çalışarak geçmektedir.
Sonuç itibariyle; 60 senelik bir yaşamın :
15 yılı uykuda + 10 yılı çocuklukta + 5 yılı bakım yaparak + 5 yılı yemek yiyerek + 5 yılı trafikte + 5 yılı haberleşmede + 12 yılı da çalışarak geçmektedir. Yani toplam 57 yıl. (Abovvv!) Bu durumda geriye sadece 3 yıl kalmaktadır. 60 sene yaşayacağımızı kabul edersek, düşünmek, araştırmak, akıl etmek, yaşamak üzere kendimize ayıracak sadece ve sadece 3 yıl kalıyor. ( Noluyo ya? ) Arkadaşlar ben yaşamaya gidiyorum. ( Aniden bayır aşağı koşmaya başlar… )
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
19 Cevaplar Kime:“Aslında Ne Kadar Yaşıyoruz? / Anonim”
ben de geliyorum,koş…
***************************************
Çabuk çabukkk. Allam çok az vakit kaldı. ( Sık sık nefes alıp verir, titrer, iniler… )
Beni de bekleyin, eşimi , çoluğu çocuğu toplayıp geliyorum.
**************************************
ehi. Hemen yaşamalıyız. Derhal! Of ya vakit hala geçiyor. Ağk. Bi şeyler yapmalıyız. ( Derin nefes alır, sağa sola koşturur. )
günde 2 saat trafik istanbul için geçerlidir heralde
)
daha az yemek yersem daha zayıf olurum ve daha çok yaşarım
daha az bakım yaparsam kar ederim ve daha çok yaşarım
ahaha
pasaklı ve sıska olarak mutlu yaşar mıyım ben onu bi düşünüp yola çıkayım
******************************
ben ölmüşümde haberim yok
((
********************************
İnsan hırslanıyor adeta.
) Hemen yaşamalıyız. ehi.
DAHA DA
Trajik olanı bir müddet sonra kendimizle başbaşa kaldığımızda sıkılıp yapacak bir şey bulamamamız, buna yaşamamaya alışmak denir. Türk toplumu yaşamamaya alışkın bir toplumdur bu nedenle kendiyle uğraşanları, kendine zaman ayıranları, meraklı ve kendine yeterli olanları garipser onları boş işlerle uğraşmakla suçlar. Olsun ben de onlara alıştım gayrı başka yerde yapamam hep beraber halay çekmeyi öneriyorum Teeeee teeeee teeeeeee!…..
****************************************
Hmm. Yaşamamaya alışmak betimlemesi çok başarılıydı.
)
Öğrenilmiş çaresizliklerimizin akıl duvarını aştığı bir ortamda yaşamdan bahsedilemez.
Olsa olsa çaresizlik girdabında yitip giden hayatlar vardır.
Bu durumda en mantıklı olan şey halay çekmek.
ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız..
***********************************
Sanmakla yaşamak arasındaki ince çizgide dans ediyoruz sanırım.
hiç yaşamayanlar düşünsün …:
)
***********************************
Yaşamayanlar düşünemeyenlerdir.
şu hesaplarla daha da karamsar oldum
***********************************
Sakin olmaya çabalıyorum.
Fakat bazen aniden bayır aşağı koşma isteğim depreşiyor. 
Of ya oyumben!

Ben zaten çoktan ölmüşüm gibi hissediyorken, böyle bir yazı yayınlanır mı? Hele şu son günlerde hiç özgürlüğüm kalmadı. Yaşlı bakımıyla uğraşıyorum. Ona bakarken ben de yaşlanıyorum. Yaşamıyorum, yaşayamıyorum ben ya!
İmdaaaaat! Kurtarııınn beniii!
*******************************
Sakin ol geçecek.
Valla boyle okuyunca insan panik oluyor. Icim heyecanla doldu. Ne yapsam ne etsem acele ile diye
) Vakit geciyor…
*********************************
Hemen Rockaway Beach’e gidip marshmallow yemeli.
Amaniiiin (!)
***************************
Hatta vışşş!..
o üç yılımda çocuklarla dolu bak ben filiz yok artık diyordumda kimse inanmıyordu ahanda ispatı
*************************************
Kum saati ters döndü. Abovv.
3 yıl az, haliyle diğerlerinden çalmak lazım. Dur bakayım yemek yerken yaşayabilir miyim? Eh hazırlama toplama kısmını saymazsak onun bazı dakikalarını çalabilirim. En az 1 saat oradan alayım. Çocukluğu yaşamadım saymak yanlış olur. Ben onun en az yarısını eklerim. Bakım temizlik zamanında yaşayabilir miyim? Temizlik yaparken yaşamak mı? Şaka mı? Oradan bir dakika bile gelmez. İşten biraz kaytarırsam iyi zaman kazanırım. Trafikte ben araç kullanmadığım için dergi falan okuyabiliyorum. Oradan kârım var. Ne kaldı? Hah iletişim. Yok ben pek telefonla konuşmam. İnsanları da çok fazla aramam. Böyleyim ne yapalım. Oradan da alayım biraz. Eee uykuda görülen rüyaları da ben eklerim yaşamaya. (İyimser miyim ne?). Oh be. Yaşayamayacağım diye korkmuştum valla. Toplamını hesaplamıyorum. İyi böyle moralim düzeldi yeniden. Zaten hesap yaparken bir sürü zaman kaybettim. Sefam olsun oh oh.
***************************************
Belki de en akıllıca olanı kaybettiğimiz zamanlardan ne kazanabileceğimizi keşfetmektir. Kayıplara kazanca dönüştürmek için muteber bir yöntem gibi geldi bana. Hmm. Denemeli…
yettimmmm
Umarım geç kalmamışsındır.
ı ıhh hiç kırılmadı hevesim
Buna azim diyoruz.
2. el uzay mekiğini de bulmuşken tüm şartlar olgunlaştı sanırım.
Evet. Artık sonsuza kadar keyfini sürebilirim.