
Birden fazla düğüm noktası üzerinden iletişim kuran ağların herhangi birinde çökme yaşansa dahi, iletişimin devam edeceği bir sistem dizayn etmek için, ABD Ordusu tarafından geliştirilen ARPANET kısa bir süre içerisinde internetin doğuşuna sebep olmuştur.
Peki internetin sahibi ve yönetici var mı acaba?
Aslında bu sorunun cevabı, internetin yumuşak karnında yatıyor. Internetin iki tane zayıf direnek noktası var bence. Bu zayıf halkları anlamadan soruya net bir yanıt vermek çok zor.
Bunlardan biri DNS ( Alan adı sorgulama), biri ise E-posta transfer Protokolü (SMTP)
DNS’in ne olduğunu kolay kavramak için, bilinmeyen numaralar servisine benzetebiliriz kanımca. Normalde bilgisayarlar bir ağ ortamında haberleşirken MAC (Media Access Control) ve IP (Internet Protocol) adresleriyle haberleşirler. Fakat insan aklı bu adresleri ezberde tutma kabiliyetinden yoksun olduğu için bu adreslerle eşleşmiş olan alan adlarını (www.hurriyet.com.tr) akılda tutabiliriz sadece. İşte bu adreslerin sayısal karşılığını bilen ve bu adresleri bize gönderen DNS’ler, internetin durmaksızın atan kalbi gibidir. ( 83.66.162.3 veya bunun desimal karşılığı olan 1396875779 değeri hurriyetin sayfasına ulaşmak için kullanılacak sayısal değerlerdir. Bunu denemek için bu rakamları adres kutusuna girmeniz yeterli olacaktır.)
İşin akılda soru işareti yaratan tarafı, her ülkede bu hizmeti veren DNS’lerin sadece bir kaç tane olması. Daha da ilginci ve korkutucu olanı; ülkelerin DNS’lerinin danıştığı, tüm dünyada 13 adet root DNS olması. Bu 13 adet root DNS malesef Anglo-Saksonların elinde. (aha zıçtık işte. Ehi.) Üstelik son zamanlarda google gibi dev şirketler durduk yere bedava DNS hizmeti vermeye başladı. Bu tür hizmetlerin alt yapısını sağlamanın ne kadar masraflı olduğu düşünüldüğünde, ister istemez insanın aklına bu hizmetin neden bedava verildiği sorusu geliyor. (En azından benim geliyor. İşkilleniyorum. Kıllanıyorum. İrite oluyorum bi de.) Diğer yandan devletin bir çok siteye erişimi yasaklaması, bu bedava DNS hizmeti veren şirketlerin ekmeğine yağ sürüyor. Zira basit bir ayarla DNS adresimi 8.8.8.8 veya 8.8.4.4 yapıp google DNS’lerinden faydalanmak istesem, ülkemde yasaklanmış tüm sitelere ulaşma imkanım oluveriyor. Fakat o DNS sahibinin uygun gördüğü şekilde (şaka gibi.) Böyle giderse ülkemde bu tür DNS’lerden faydalanmayan bilgisayar kalmayacak diye korkuyorum.
Aslında teknolojinin nimeti gibi görünen bu durum, başka bir perspektiften baktığımızda koskoca bir ülkenin zaafı haline gelebiliyor. Zira aynı anda DNS’lerin hizmet veremez olma senaryosundan daha korkuncu, bu servislerin ekonomik, siyasi veya ideolojik menfaatler kapsamında manipülatif hizmet vermeye başlaması. Yani ben www.akbank.com.tr ye ulaşmak istediğimde hizmet veren DNS’i yöneten gücün yönlendirdiği adrese gidebilirim. Üstelik bu adreste, birebir Akbank’ın sayfasının kopyasına ulaşarak tüm bilgilerimi o sunucuya bırakabilirim. (Belki de bırakıyorum haberim yok ehi. ) Bu konu hakkında üretilebilecek felaket senaryoları insanın hayal gücü ile sınırlı kanımca.
Diğer yandan aynı sorun eposta sunumcuları için de geçerli. Her geçen gün bedava hizmet yelpazesini fütursuzca genişleten yabancı sunumcular üzerinden mail hizmeti alıyoruz. xxx@yyy.com adresine gönderdiğim mailin, önceden kotuniyetli@istihbaratsevisi.com’a gitmediğini nerden bilebilirim? (Bilmiyorum zaten. Gidiyosa da kafayı yiyorlardır zaten. Ehi.)
Bu konuda fişimi çekene kadar yazabilirim, ancak okuyucunun taze aklını soğurmak da istemiyorum.
Her geçen gün teknolojiyi üreten güçlerin bağımlı köleleri olma yolunda ilerlerken, aklınızda bu konular hakkında küçük bir pencere açabildiysem ne mutlu bana.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
İçimizden geçen düşünceler kelimelere dönüştüğünde sonsuzluğa uzanırlar. Zaman içerisinde karşılaşt...
Sahte özgürlük hissi en az stres kadar korkunçtur. Bu korku, kişiyi somut kavramlardan koparıp so...
İlkokul öğretmenimi hatırladım şimdi. Tırnaklarını kulağımın kıkırdak dokusunun içinden birbirine...
38 Cevaplar Kime:“İnterneti Kim Yönetiyor?”
Bunları şahsen zaten biliyorum. Asıl sorun yaşamın her alanında kötü kişiler düşüncesi ile zihnimizin bulanıp korkunun hüküm sürmesinin daha zararlı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan Bilim ve teknolojiden uzaklaştığımız sürece başka toplumların sömürgesi olmaktan kaçış yok ne yazık ki.
****************************
Fikrine coşkuyla katılıyorum. Optimun noktada buluşmak üzere…
Peki
*****************
(ufka bakar…
http://www.dailymotion.com/video/x62zlk_mor-ve-otesi-bir-derdim-var_music
***************************
İyi geldi. Saol.
bana da
***********************
Bi daha dinlicem. oh.
Laboratuvardan kaldığımız odayı hatırlattı devreler..
*************************
En sevdiğim devre: kısa devre.
Bi kere direnç üzerinden sonsuz akım geçirmeyi denemiştim. Olmamıştı. ehi.
Bende geçen üzerimden kaç amper geçiyor diye test ettim neyse ki çok acımadı
**************************
Elektronların ışık hızıyla üzerimden akmasını istedim şu an. Kulunçlara iyi geliyor sanırım.
Kollarımdaki damarın inceliğine bakarak ev işi fazla yapmadığım sonucunu çıkaran hemşireyi hatırlattın .. nöronlarımızda çok hızlı
******************************
O da bi şey mi?
Ultrasonda safrakesemi muayene ederken, safra keseniz yok diyen teknisyenimiz var. ehi.
Ben de saf saf “ama nasıl olur!? ordaydı” demiştim. (yaşanmış bir olay bu. valla.)
Çok düşünüp, gerçeklerin çok fazla farkında olmak, günümüz insanına mutsuzluktan başka bir şey getirmiyor ne yazık ki. Eminim ki bunlarla uğraşmayan, düşünmeyen dağdaki çoban daha mutludur…
******************************
Düşünmeyen mutlu olmaktansa düşünen mutsuz olmayı yeğliyorum.
Fakat daha akıllıca olanı düşünüp mutlu olmak sanırım.
Hadi hoyratca düşünüp, çılgınca mutlu olalım.
Benim hemşire haklıydı da .. Senin teknisyen iyi uçmuş
***********************
Benim ki daha eğlenceliydi ehi.
Rakı şişesindeki balıklar uçurmuştur safrakeseni belki de..
******************************
Nadir içerim.
Rakı olsa da, balık olsam.
Benimde tatlıyla pek aram yoktur
******************************
Kalamar severim.
Kestane tatlısı hariç
*********************
Kestane şekeri de hoş oluyor.
Bugün rejime başladım
*******************
Otokratik mi?
Otokontrol daha çok
***********************
Geliştirici bir yaklaşım.
Erersin.
Parasempatik sistemlerimizi seviyorum bi de.
http://www.youtube.com/watch?v=nk2mbeTDFUo
bu da güzel…
**********************
Baygınlık geçirmek için hoş bi şey.
İnsan mayışır kanımca.
Parçanın adı narkoz olmalı. ehi.
Johnny Depp benim adamım yaa..
**********************
Hoş sesler çıkartıyor.
Sesi derinden geliyor.
Bundan sonra ona Johnny Deep diyelim ehi.
Cohen’s göbek adı çaktırma
*********************
İnsanın göbeğine isim vermesi ne garip.
İnsanın başka yerlerine de isim vermesi daha bir garip
**************************
İnsanoğlu bi garip.
İnsan üyelerine de isim veriyor mu?
Merhaba Oyumben, Bir kere her geçen gün teknolojiyi üreten güçlerin bağımlı bir kölesiyiz, bunu tartışmak boşa zaman harcamak olur.
Pek teknik olarak bu konuyu bilmemekle birlikte, DNS kontrolü için bir şeyler yapılmalı ve belli bir tek nokta üzerinden, ya da her ülke diğer ülkelerle irtibatlı bir şekilde kendi DNS si üzerinden haberleşmeyi sağlamalı diyorum.
Bu konu beni aşar, bu konuda söz sahibi olanlar konuşmalı bence.
**************************
Çok çalışmalıyız.
You tube gibi yasaklı sitelere girebilmek için o bahsettiğin DNS’leri kullanmak sakıncalı olabilir mi diyorsun yani? Bilgilerimizi falan mı kopyalıyorlar? Bir ara faydalanmıştım da
Şu an normal ayarlardayım gerçi..
*******************************
Bu durum, o hizmeti aldığımız kuruma ne kadar güvendiğimiz ile alakalı bir durum. Eğer Türk Telekomdan daha fazla Google’a güveniyorsak problem yok bence. (Ben ikisine de güvenmiyorum ehi. )
http://www.youtube.com/watch?v=wLWxvuEYmlY&feature=fvw
*****************************
İyi bi şey.
İnsanın teknolojiyi sevmesinin nedeni onun gücünü kendi gücüne katma isteği nedeniyledir. Diplomasanı, parasını, evini, mallarını kendi gücüne katan insan; teknolojiyi de gücüne ilave etmeye daha isteklidir.Unuttuğu şey şudur ki; bu güçleri elinde tutan kişi ve guruplar, onuda(kişileri) ele geçirerek daha çok güçlenmektedirler….
Çaresizdir. Boş boş yukarıya bakıp boynunu büker, içinden keşke bir dua ezberlemiş olsaydım diye geçirir…
**********************************
Belki bir gün devran döner…
Bloğuma yaptığınız ziyarete ve yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan, değerlendiren ve güzelleştiren o güzel samimi ve içten yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağolun, varolun.
En güzele emanet olun ve sağlıcakla kalın.
******************************
Teşekkür ediyorum. İlgi bilgi döngüsüne girelim.
Ne zaman susmayı tercih ettiğimi hatırlayamıyorum. Kendimi en doğru ve düzgün ifade ettiğim anlarda bile anlaşılır olamamanın nedenlerini düşünmeye başlamamla sanırım. Yazı yazma, değişik konular üzerinde bilgi arayışı ve paylaşımı duygumda da azalma olduğunu hissediyorum haliyle.. Vazgeçmek değil içindeki sesle dışarıdaki suskunluk haliyle ruhun duygu dansları yoruyor bazan..
***************************
Yorulmak gelişimin belirtisidir.
Bi de susma, sıra sana gelir yoksa.
bana bişi olmaz ..
**********************
Neden? Kötü müsün?
Evet bazıları için..
**********************
Vışş. (Gözlerini büyüterek bakar… )
Çok korkuttum seni anlaşılan
**********************
Korkmak istiyorum.
Keşke pısıp kalsam.
Benim kedi bugun cama koyduğum yeme gelen güvercinleri korkutmak istedi.. Camdan etkilenmedi güvercinler ama kendi korktu… pıssa iyi yere düştü .. onun gibi olmak istediğine emin misin
çok salaktıda
************************
Yer çekiminden olumsuz etkilenmek istemem.
Tatlı bir pısma hoş olurdu.
*************************
Pısasım geldi. Pısıp büzüşsem memnun kalırdım.
Birazdan geçer…
Bende yürümek istiyorum.. Açılırdım biraz iyi olurdu
***************************
Bayır aşağı koşmayı tavsiye ediyorum.
İnternet bizi yönetiyor.
*****************************
Aklımız azaldıkça lezzetimiz artıyor.
http://youtu.be/zi8VTeDHjcM
***********************
Faydalı bilgiler bunlar.
DNS ve VPN olayına dikkat edilmeli. Önümüze her geleni yazmamak gerekiyor Ve sanıldığı kadar masum teknolojiler değil bunlar kanımca
)
Aslında teknolojiler masum fakat insanlar masum değil.

Başlığı okuduğumda güldüm

İnterneti bu aralar kimin yönettiğini biliyoruz sanırım
Öyle bir döneme geldik ki artık kendimizi yönetemiyoruz.
bu yazıyı yazdıktan sonra başınıza bişey gelmedi dimi oyumben
Başıma o kadar çok şey geldi k, yazıdan önce mi sonra mı anımsamıyorum.