
Çoğumuz tenis oynarken gözünü toptan ayırmamanın dikkati toplamak olduğunu sanır. Ancak bu bilimsel olarak imkansızdır. Havadaki tenis topu, her zaman bilinçli düşüncenizin yaklaşık yarım saniye önündedir; çünkü bir görüntünün gözünüzden beyninize gitme süresi saniyenin onda biridir ve topun bilinçli bir algısının oluşması için diğer bir 400 milisaniye gerekir. Eğer tenis oyuncuları dikkatlerini toplamaya bel bağlasaydı, onlar raketlerini bile kaldırmadan her top sahalarına çarpar ve dışarı çıkardı. Bir tenis topuna vurmak, bilinçaltıyla yapabileceğimiz basit işlerden yalnızca biridir.
Aslında hepimizin gizli yetenekleri vardır ve bu çoğunlukla bizim en az yetenekli olduğumuzu düşündüğümüz alanlardır. Dehamızın tüm gücünü açığa çıkartmak istiyorsa, bedenimize, hislerimize ve zihnimize odaklanmayı sağlayacak imge akışı yöntemini kullanmalıyız:
Rahat bir koltuğa oturun, gözlerinizi kapatın ve zihninizden geçen imgeleri yüksek sesle tarif edin. Tariflerinizde beş duyunuzun tamamını kullanmalısınız ve tüm tarifler şimdiki zamanda olmalıdır.
Ayrıntılar için bakınız: Einstein Faktörü/ Win Wenger & Richard Poe
5 Cevaplar Kime:“Einstein Faktörü”
Kitap fuarında dikkatimi çekmişti,aldım hemen..Ne muhteşem kitaplar var anlatamam sana..İştahlı iştahlı dolaştım her yeri..Kocaman bir kitaplığım olsun istedim…
Olur belki bir gün..
**********************************
Neden olmasın? Yeteri kadar istenildiğinde imkansız sadece vakit alır.
italyan dondurmasının – nedense çileklisi -tadını hissettim bunu okurken damağımda. en son 25 yıl önce yemiştim. konuyla alakası yok sanırım. olsun.
Beyin 25 sene önceki bir tadı hatırlayabiliyor işte.
sevdiğim şeyleri hiç unutmuyor nemrut
Akıl böyle çalışıyor sanırım.