
Geçtiğimiz ay televizyon kanallarında bir haber vardı. Asker; ablasını aramış,”Abla, babam beni cebimden bir arayıversin” demiş, belli ki kontörü yok. Baba, Egeli bir çiftçi, üç gün arayamamış oğlunu. Ama oğlu hep aklında, üçüncü gün oğlunun şehit olduğu haberi gelmiş. Hüngür hüngür ağlıyordu baba, “Param yoktu kontör alamadım, son bir kez duyamadım oğlumun sesini!” diyordu.
Kapattım televizyonu.
Ben de ağladım.
II. Dünya Savaşı bitiyor;
Kore’de kişi başına düşen yıllık gelir 65 dolar.
Japonya’da 130 dolar.
Türkiye’de 200 dolar.
Yıl 2007;
Kore’de 24.000 dolar.
Japonya’da 40.000 dolar.
Türkiye’de 4.000 dolar.
Bu ülkede bürokrat ve politikacılara giden rüşvetin yıllık bütçesi, 5-7 milyar dolar arası. Tam rakam bilinemiyor.
Öte yandan babacık, kontör bulup oğlumun sesini son bir kez duyamadım diye ağlıyor, oğlum vatan için şehit oldu diye değil.
Bu ülkeyi 1940’lardan beri yöneten tüm o pişkin adamların ellerinde kan yok, diyorsanız iyi düşünün.
Dünyada 200 devlet var. Bunlardan 170’i bize vize uyguluyor.
Bu ülke korkunç yönetildi.
Büyük şehirlerin lüks semtlerinde, saat 10:00 -11:00 gibi evlerin kapısının önünde bekleyen siyah, hepsi en az 100.000 avroluk lüks, resmi plakalı arabalar görürsünüz. Mesaiye o saatte gider bu adamlar.
Çiftçi Amca hüngür hüngür ağlar…
-Ahmet Şerif İZGÖREN
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Eğer karşınızdaki kişi sağ elini kullanıyorsa, o kişinin sağ tarafına oturduğunuzda daha iyi algılan...
"Dr. Joseph Murphy yaşamının büyük bir bölümünde Doğu dinlerini incelemiştir ve I-Ching isimli kehan...
Birbirine paralel duran sonsuz sayıda alternatif evren var: Her bir bireyin her olası ediminin her o...
3 Cevaplar Kime:“MOKS / Ahmet Şerif İZGÖREN”
http://www.vimeo.com/9380841
Elma Yayınevinden çıkan son kitabı.
******************************
Yaşasınn. Hemen almalıyım. oh.
acımasızca mı olacak bilmiyorum ama, insan düşünmeden edemiyor: bir yerden borç alamaz mıydı, birinden rica edemez miydi telefonunu vermesini. asker babası için herkes yapardı bunu. ki küçük yerlerde yardımlaşma hala çok fazla yaygındır.
Sanırım sorun kontörün yokluğundan ziyade toplumsal değerlerin yokluğu. Çünkü kontörü olsaydı da hikayenin bilgi kısmı değişmeyecekti.