
“Toltek bilgeliğinin esasını dünyanın, gerçekliğin ortak bir rüya olduğu fikri oluşturur. Bu algı sisi için kullanılan kelime mitote’dir ki yanılsamanın Hintçedeki karşlığı maya’ya benzer. Bu rüya gece görülen rüyalarla aynıdır, şu istisnayla ki anlama ve davranış kural ve adetleri onun daha gerçek görünmesini sağlamaktadır. Biz dil, kültür, din ve aileyi kapsayan hazır bir rüayanın içine doğarız ve bu rüyayı bozmadan sürdürmeye razı oluruz çünkü karşı koymak çok zordur. Ruiz bu süreci insanların evcilleştirilmesi olarak tanımlamaktadır.
Daima bağlı olmamız gereken anlaşmaların ilki söylediklerimizle kusursuz olmaktır. Ruiz sadece vaatlerimizi yerine getirmekten değil, (hem dünyayla hem kendimizle konuşurken) söylediğimiz şeylerin kimsliğimizi ve içinde yaşadığımız dünyayı belirlediğini fark etmekten bahseder. Sözlerimiz dünyaya ektiğimiz ve büyüyünce gerçeklik olarak bize dönen tohumlardır.
Ruiz bir insanın küçük şeylere bile alınmasıyla o insanın her şeyin odağı olduğu inancı arasında bağlantı kurar. Meseleleri kişisel olarak algılamaktaki sorun, karşınızdakinin haksız olduğunu ispat etmek için karşı saldırya geçmeniz ve kendizi savunma ihtiyacı hissetmenizdir. Kişisel algılamak çatışmayı şiddetlendirir.
İnsan zihninin mitotesi bizim her şeyi taraflı görmemize, sadece daha fazla yanlışa yol açan varsayımlar yapmamıza sebep olur. Ruiz varsayım yapmaya çok yatkın olduğumuz için hiçbir şeyi olduğu gibi göremediğimizi söyler. İnsanlar bilmemekten korkar, bu nedenle kendimizi emniyette hisstemek için tüm sorularımıza cevaplar uydururuz; bunlar doğru da olabilir yanlış da. O yüzden üçüncü anlaşma ‘varsayımlarda bulunmayın’dır. Ruiz varsayımlarda bulunmak yerine sorular sormamızı önerir. Sorgulamanın sonucunda gelen netlik olmadan ilişkileriniz yürümez ve dünyayla olan ilişkiniz de zayıf olur. Ruiz’e göre çoğu insanın yaşadığı cehennem rüyası, hiç sorgulamadan birbiri ardına yanlış varsayımlar yapmaktan ileri gelmektedir.
‘Her zaman elinizden gelenin en iyisini yapın’ diyen dördüncü anlaşmayı Ruiz iyi bir hayatın merkezine koymuştur.Temel sorunlardan bir tanesi de bir dış ölçüye göre kendimizi devamlı yargılamamızdır. Fakat her zaman elimizden gelenin en iyisini yaparsak kendimizi yargılamak ve suçluluk ile pişmanlık hisleri uyandırmak zor olur. Elimzden geleni yapmak bizi özgür kılar.
Dört anlaşma asıl benliklerimizi yeniden kazanmanın, kimliğimiz ve inancımız konusunda kararlı olmanın bir yolunu temsil etmektedir.”
“Zihniniz Tolteklerin mitote dedikleri bir sistir. Zihniniz bin insanın aynı anda konuştuğu ve hiç kimsenin birbirini anlamadığı bir rüyadır. İnsan zihninin durumu budur, büyük bir mitote’dir ve bu büyük mitote ile gerçekte ne olduğunuzu göremezsiniz.”
“Doğru şekilde hareket etmek üzerine kendimizle yaptığımız anlaşmaları bilinçli bir şekilde benimsemek suretiyle hayatlarımızı kontrol altına almaya başlarız.”
Don Miguel Ruiz
Kitapları, tam 38 dile çevrilmiş bir spritüel bilimci. O bir Toltec.
Meksika Kızılderilileri tarafından hayata geçirilen bir bilgelik. Toltec’ler, Meksika’da geçmiş dönemlerde yaşayan, gelecekten haber veren sanat ve bilim adamlarından oluşan bir topluluk. Daha sora İnka ve Aztek gibi medeniyetlere dönüşüyor. Toltec de aslında “sanatçı” demek. Hayatı güzel yaşayanlar ve yaşatanlar. Don Miguel’in ailesi de onlardan. Kendisi yetiştiği ailede Toltec bilgeliğine sahip oluyor, 1986’ya kadar cerrahlık yaptıktan sonra mesleğini bırakıp bu bilgilerini dünyaya yayabilmek için kitaplar yazıyor.
Don Miguel Ruiz’in Toltec bilgeliğinden esinlenen 4 anlaşması ise basit, anlaşılır ve uygulanabilir ilkelerden oluşuyor.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Greater Idaho Falls Bilim Fuar’ında, bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı projeyi imzala...
"Modern psikoloji aslında kadının derinliklerini ele almaz, onun özlemlerine gerçek açıklamalar geti...
Don Juan Öğretisi / Carlos Castaneda 6