Adlandırma ve Zorunluluk (1972) / Saul Kripke

Yirminci yüzyılda Gottlob Frege, Bertrand Russell, Ludwig Wittgenstein ve dil analizi geleneği içindeki başka düşünürler kendilerini, felsefeyi budayıp esaslarına geri götüren kurtarıcılar olarak gördü. Dilin yanlış kullanımı apaçık bir şekilde anlamsız metafiziğin serpilmesine imkân tanımıştı, oysa dil iyi kullanıldığı takdirde bize gerçekliğin daha isabetli bir resmini verebilirdi. Analitik felsefeciler, felsefe haline geldi ve her türlü alternatif görüş, felsefe değil diye bastırıldı.

Bu yerleşik düzene yine kendi saflarından bir meydan okuma ara sıra gelebiliyordu ama dilbilimsel materyalist paradigmada boşluklar olduğuna işaret edenle arasında Saul Kripke kadar donanımlı olanı pek fazla olmadı. Kripke bunu yaparak metafiziğin tekrar ciddiye alınmasını sağladı.

Adlandırma ve Zorunluluk, esas olarak 29 yaşındaki Kripke’nin Princeton Üniversitesi’nde 1970 yılında ezbere verdiği üç dersin deşifre metinlerinden oluşur. Kısa olmasına rağmen anlaşılması güç bir kitaptır.”

“Analitik betimlemeci felsefeciler için kimlik, hatasız betimlemelere bağlıyken Kripke, kimliğin sadece bir şey ile kendisi arasındaki ilişki olduğunu söylüyordu. Verdiği örneklerden biri, fizikçi Richard Feynman hakkında bir şeyler duyup hakkında hiçbir şey bilmese bile adını ondan bahsetmek için kullanan birine dairdir. Bu kişinin onun hakkındaki bütün bilgisi aslında yanlış olabilir ama o yine de Fynman’dır; o gerçek kişi, bahsedilen kişidir. Kripke burada John Stuart Mill’in adlar hakkındaki görüşünü tekrarlar. Mill adların bir kimliği belirtmekten çok, akla getirdiğini iddia ediyordu.”

“Kripke kendi kimlik felsefesini özetlemek için Piskopos Butler’dan alıntı yapar: Her şey olduğu şeydir ve başka bir şey değildir. Kripke, bir şeyin adının değiştirmemiz gerekse bile yine de hem eski hem de yeni adın neden bahsettiğini bildiğimizi söyler. Adların kendileri betimlemez, onlar sadece bir şeyin olgusal gerçeğini zamanın içinde taşıma vasıtalarıdır.”

“Altının aslında sarı olmadığını keşfedebilir miydik? Farz edin ki Güney Afrika, Rusya ve altın madeninin yaygı olduğu belirli başka bölgelerdeki atmosferin kendine has bir özelliğinden dolayı bir göz yanılması söz konusuydu. Farz edin ki bu maddenin sarı görünmesine neden olan bir göz yanılması vardı ama atmosferin bu kendine has özelliği ortadan kalkınca biz onun aslında mavi olduğunu gördük. Gazetelerde buna dayanarak şöyle bir duyuru yapılır mıydı?: ‘Ortaya çıktı ki altın diye bir şey yok. Altın yokmuş. Bizim altın saydığımız şey aslında altın değil.’ Bana öyle geliyor ki böyle bir duyuru olmazdı. Tam tersine, duyurulan haber her ne kadar altın sarı görünüyor idiyse de altının aslında sarı değil, mavi olduğu ortaya çıktı şeklinde olurdu. Bunun nedeni bence altını belli türden bir şeyin terimi olarak kullanıyor oluşumuzdur. Başkaları bir tür şeyi keşfetmiş ve biz de bunu duymuşuz. Biz böylece, konuşanlar topluluğunun bir parçası olarak kendimiz ile belli türden bir şey arasında belirli bir bağlantıya sahip oluruz.

Kripke altının özü denen şeyin, atom numarası 79 olan element olduğunu söyler. Bu şekilde kuramının bilim dışı olmadığını da gösterme olanağı bulur, gerçekten de şeylerin özsel niteliklerini aramak bilim yapmaktır. Öteki dünyaya ait bir şey betimleyebiliriz ama ancak belirli bir mikro yapının mevcudiyetini bize bu şeyin özsel olarak, fiilen ne olduğunu söyler.”

“Bir şeyin anlamı onun verili tariflerinde değildir fakat onun asli niteliklerindedir.”

Saul Kripke

13 Kasım 1940’ta New York Bayshore’da doğdu. Harvard Üniversitesi’nde öğrenim gördü. 1963’te bu üniversitede öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. 1968’de Rockefeller, 1976’da Prin-ceton üniversitelerinde felsefe profesörü olarak görevlendirildi.

Mantık ve matematik felsefesi alanlarında, özellikle de kipler mantığı, sezgici mantık ve kümeler kuramında ufuk açıcı çalışmalar yapmış olan Amerikalı felsefeci Kripke’nin ayrıca dil felsefesi, bilgi kuramı, metafizik ve zihin felsefesi gibi diğer felsefe dallarında da katkıları olmuştur.

Tam adıyla, Saul Aaron Kripke (d. 1940, Bay Shore, Long Island, New York) Princeton Üniversitesi’nden emekli Amerikalı filozof ve mantıkçı. Rockefeller Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi’nde dersler verdi. Emekli olduktan sonra, 2003’ten itibaren New York Şehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. Model mantığın anlambilimine büyük katkılar yaptı. 1960’larda önemli yayınlar çıkardı. İsimlendirme ve Gereklilik adlı kitabı en önemli çalışması olarak bilinir. Ludwig Wittgenstein’ın Felsefi Soruşturmalar adlı eserindeki önermelerinden ilham alarak dilbilimsel anlama şüphecilikle yaklaştı. Wittgenstein ve dilbilim hakkında yayınları vardır.

Kripke ilk çalışmaları olan A Completeness Theorem in Modal Logic, 1959 ile Considerations on Modal Logic, 1963 kipler mantığının teknik sorunları üzerinde yoğunlaşır 1960’lann sonlarına doğru özdeşlik, özel adlar ve olanaklı dünyalar konularını işlemeye başlayan Kripke, şaşkınlık ve şüpheyle karşılanan çeşitli mantıksal konumlar geliştirir Bu konumlardan en etkilisini Adlandırma ve Zorunluluk’ta (Naming and Necessity, 1980 —Kripke’nin aynı adı taşıyan 1972 yılında yayınılanmış bir makalesi de vardır) bulabiliriz Kripke bu çalışmasında özdeşliğin asla iki şey arasında değil, şey ile kendisi arasında geçerli olduğunu ve zorunluluğa dayandığını iddia eder (bazı felsefecilere göre Kripke’nin bu sayı oldukça su götürürdür)

Sözgelimi çift odaklı gözlüğü bulan kişi ile PTT genel müdürünün özdeşliği rahatlıkla zorunlu değil de olumsal gözükebilir Ama Kripke burada olumsal olanın her iki ayrı özelliğin bir kişide toplanması olduğunu ve bu olumsallığın kişinin kendisiyle özdeş olması zorunluluğunu ortadan kaldırmadığını savunur Çiftodaklı gözlüğü bulan Benjamin Franklin PTT’ genel müdürü olmasaydı da kendisi kendisiyle özdeş olacaktı Kripke Adlandırma ve Zorunluluk adli çalışmasında adların yalnızca kesin betimlemeler değil, göndergesi bütün olanaklı dünyalarda geçerli olması gereken tanıtlayıcı tümdeyimler de olduklarını öne süren bir nedensel anlam kuramı oluşturur Kripke bu anlambilgisi çerçevesinde zorunlu/olumsal ve a priori/ posteriori ayrımlarının çakışmadığını ileri sürer Kripke’nin diğer bir önemli kitabı, Wittgenstein’ın “özel dil uslamlamasını izleme” bağlamına oturttuğu Wittgenstein on Rules and Private Language (Wittgenstein’da Kurallar ile Özel Dil, 1982) adlı çalışmadır. 

 

Bilgi Paylaştıkca Çogalır...

Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[+] kaskus emoticons nartzco

İfade eklemek için tıklayınız.

SmileBig SmileGrinLaughFrownBig FrownCryNeutralWinkKissRazzChicCoolAngryReally AngryConfusedQuestionThinkingPainShockYesNoLOLSillyBeautyLashesCuteShyBlushKissedIn LoveDroolGiggleSnickerHeh!SmirkWiltWeepIDKStruggleSide FrownDazedHypnotizedSweatEek!Roll EyesSarcasmDisdainSmugMoney MouthFoot in MouthShut MouthQuietShameBeat UpMeanEvil GrinGrit TeethShoutPissed OffReally PissedMad RazzDrunken RazzSickYawnSleepyDanceClapJumpHandshakeHigh FiveHug LeftHug RightKiss BlowKissingByeGo AwayCall MeOn the PhoneSecretMeetingWavingStopTime OutTalk to the HandLoserLyingDOH!Fingers CrossedWaitingSuspenseTremblePrayWorshipStarvingEatVictoryCurseAlienAngelClownCowboyCyclopsDevilDoctorFemale FighterMale FighterMohawkMusicNerdPartyPirateSkywalkerSnowmanSoldierVampireZombie KillerGhostSkeletonBunnyCatCat 2ChickChickenChicken 2CowCow 2DogDog 2DuckGoatHippoKoalaLionMonkeyMonkey 2MousePandaPigPig 2SheepSheep 2ReindeerSnailTigerTurtleBeerDrinkLiquorCoffeeCakePizzaWatermelonBowlPlateCanFemaleMaleHeartBroken HeartRoseDead RosePeaceYin YangUS FlagMoonStarSunCloudyRainThunderUmbrellaRainbowMusic NoteAirplaneCarIslandAnnouncebrbMailCellPhoneCameraFilmTVClockLampSearchCoinsComputerConsolePresentSoccerCloverPumpkinBombHammerKnifeHandcuffsPillPoopCigarette