
Savaşçı bilge kişi, bilgiyi eylem yaparak öğrenir. Okuyarak veya dinleyerek öğrenmez. Eylemi planlayarak yaşamaz, eylemden sonra ne olacağını düşünerek de yaşamaz. Savaşçı bilge kişi anda yaşar ve her anın değerini tam olarak verir. Savaşçı bilge kişi bir “gönül yolcusudur”. Bilgiyi üstün olmak ve önemsenmek için, ego tatmini için aramaz. Gönlüne mutluluk verdiği için ve görmesini sağladığı için onu arar ve içselleştirir. Bilir ki seçeceği yeni bir deneyimin diğer herhangi bir deneyimden farkı yoktur. Onun için tek ölçüt deneyimin bir gönül yolu olmasıdır. Eğer gittiği yol gönül yolu değilse o yolu tereddüt etmeden terk etmesini bilir. Don Juan öğretisinde “görmek” kavramı veya eylemi merkezi bir yer tutar. Savaşçı bilge kişinin en büyük özelliği görebilme yetisine sahip oluşudur. Yani bilgisi zihinsel değil bedenseldir. O hakikati görür, herkesin paylaştığı ortak gerçeklere sadece güler. Onun aradığı bilgi hakikat bilgisidir. Hakikat bilgisinde hiçbir şeyin diğer hiçbir şeyden daha önemli olmadığı vardır. Her şey hem çok önemsizdir hem de çok önemlidir. Don Juan der ki:
“Bilge savaşçılar farkındalıklarını arttırmaya uğraşırlar. Kendilerine verdikleri önem tümüyle yok olunca en yüksek farkındalık düzeyine ulaşırlar. Kendilerinde savunacak hiçbir şey kalmayınca her şey olurlar”. (İçten gelen Ateş).
Bu mantık yaklaşımı genelde insanların kullandıkları mantıktan farklıdır. Bu bakımdan Don Juan kendini diğer insanlara göre deli olarak görür. Bunu bilir ve bu deliliğini kontrol eder. Yaşamı “kontrol altında tutulan bir delilik” yaşamıdır. Çünkü onun bilgisi diğer insanların ulaşamadığı mistik bir tecrübeden ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan bilge savaşçının ne ailesi, ne vatanı ne adı, hatta ne de gururu vardır. O hiçbir şeye bağlanmaz. Diğer insanları ne küçümser ne de önemser. Gerçek kimliğini ortaya koysa ona derhal deli damgasını vuracaklarını bilir. Aslında diğer insanların deli, kendisinin akıllı ve bilge olduğunu bilir. Bu bakımdan diğer insanların yanında “kontrollü delilik” metodunu uygular.
Davranışları hakikat bilgisinden kaynaklansa da sunumu kontrol altındadır.
“Esas” olan gerçekliktir, ama sunumda ve davranışta topluma ters düşmeyecek şekilde kontrol vardır. Yani “usul” kontrol altındadır. Bilge savaşçı eylem yapmayı seçer ve kontrollü deliliği sayesinde eylemleri önemli imiş gibi davranır. Fakat aslında hiç de önemli olmadıklarını bilir. Bu bakımdan eylemini tamamladığında huzur içinde çekilir ve eyleminden dolayı ne gurur duyar ne de üzüntü veya pişmanlık çeker.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Beynin gelen bilgiyi işleme biçimi, olumsuz etkenleri görmezden gelmeye dayanır. Dr. Harry Alder, bu...
Geçtiğimiz ay televizyon kanallarında bir haber vardı. Asker; ablasını aramış,"Abla, babam beni cebi...
Algı Kapıları (1954) / Aldous Huxley
Tek Cevap Kime:“Don Juan Öğretisi / Carlos Castaneda 1”
Sanki tasavvuf yazisi okudum.
****************************
Belki de aynı kaynaktan besleniyorlardır.