İhanetin Bir Başka Boyutu

Bu ülkenin yaşadığı en önemli sorunlardan biri de içeriden uğradığı ihanetlerdir. Bu ihanetler işbirlikçiler tarafından yapıldığı gibi kişilerin ve kurumların birbirinin önünü kesmek amacını da gütmektedir. Bu ihanetler ülkenin milli çıkarlarını etkilemekte ve dış politikasında önemli kayıplara neden olmaktadır. Türkiye içindeki kısır çekişmeler ve siyasi kavgalarda, dış unsurlar bir destek olarak kullanılmakta ve ihanete varan sonuçlara yol açmaktadır. Bu konuda yaşadığım yüzlerce örnek var ancak bu gün sadece ikisini anlatmak istiyorum.

Mart 2008 de Vaşington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü’ne( The Washington Institute for Near East Policy ) daha önceki yıllarda da olduğu gibi bir subayımızı gönderme kararı aldık. Önce bu enstitü nedir, ne yapar ona bakalım. Vaşington’da bulunan bu enstitü ABD’nin yakın doğu politikalarına katkıda bulunan bir düşünce kuruluşudur. ABD dış siyasetini yorumlayan ve şekillendiren Vaşington Yakındoğu Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye, İran, Irak ve diğer Yakın doğu ülkeleri hakkında bir çok araştırma programlarını bünyesinde bulundurmaktadır. Burada çok sayıda konferans ve yayınlar yapılır. CNN, BBC vb. televizyonlarda ve Newyork Times, Washington Post vb. gazetelerde röportaj ve makaleler yayınlar. Gnkur. Bşk.’lığından buraya gönderdiğimiz subaylar burada sivil olarak çalışmakta, hem faaliyetlere katılarak bilgi ve tecrübeleri artmakta hem de PKK terörü ve ermeni iddiaları konusunda çalışmalar yaparak ve makaleler yazarak Türkiye’nin görüşlerinin birinci elden ABD’li yöneticilere ulaşmasını sağlamaktaydılar. Gerekli bilgilendirmeleri ve hazırlıkları yaptıktan sonra arkadaşımızı Vaşington’a gönderdik. Gece Vaşington’daki Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğgeneralimiz beni arayarak FBI’nın gönderdiğimiz subayı sorgulamak istediğini söyledi. Ben de kendisine arkadaşımızın FBI tarafından sorgulanmasına müsaade etmemesini, orada bulunma maksadının yetkililere anlatılmasını ve Vaşington Enstitüsü yetkililerinin devreye sokulmasını söyledim. Sorun halledildi. Daha sonra FBI’nın bu davranışının kendilerine gönderilen bir ihbar mektubundan kaynaklandığını bizzat ihbar mektubunu okuyarak öğrendim. İhbar mektubunda gönderilen subayın Vaşington’da Türkiye’deki mevcut hükümete darbe yapılması için çalışacağı ifade ediliyordu.

Bir diğer örneğim de GES Komutanlığından. GES Komutanlığının en önemli görevlerinden biri de Siber Taarruzlara karşı güvenliğin sağlanması ve güvenlik açıklarının tespit edilerek buralardan sızmaların önlenmesidir. Bu maksatla özel bir birim teşkil edilmiş, bu birime bilgisayar ve güvenlik konularında çok tecrübeli üç arkadaşım atanmıştı. Bu arkadaşlarımız gerekli hazırlıklardan sonra çalışmalarına başladılar, Siber Savunma ve güvenlik konusunda büyük yol kat edildi. Güvenlik açıkları tespit edilerek bunların kapatılması konusunda tedbirler alınmaya ve bu konuda eğitimler verilmeye başlandı. Bütün bu başarılı faaliyetleri yürüten uzman arkadaşlarımız bir anda İstanbul Casusluk Davasının sanıkları durumuna düşürüldü. Kimdi bunlar? Bnb. Tamer Karslıoğlu( KKK’lığından ilişiği kesildi), Dz. Astsb. Ali Haydar Eser, Dz. Astsb. Adnan Yılmaz. Bu arkadaşlarımızın büyük bir gayret ve emekle kurdukları güvenlik denetim sistemi, çalışmalar ve bu konudaki alt yapı heba oldu. Daha sonra da GES Komutanlığı MİT ‘e bağlandı bildiğiniz gibi.

Yaşadığım yüzlerce örnekten sadece ikisini yazdım. Ülkemizin ve kurumlarımızın içine düşürüldüğü durumu, politik çıkarlar adına değerlerimizin nasıl harcandığını bir defa daha anlatmak istedim. Umarım böylesi rezil oyunlardan vazgeçeriz, milli çıkarlarımızı kişisel çıkarlarımızın üstünde tutmasını öğreniriz. Çünkü sonuçta birlikte kaybediyoruz.

İsmail Hakkı Pekin

Gazeteden Okumak İçin Tıklayınız!