
Çok kısa süreli hafıza engelini aşmayı başaran bilgiler, yeni bir ortama kavuşurlar. Yeni bir ortama kavuşmakla kalmaz, ortamın yapısını da değiştirir. “Çok kısa süreli hafızamızdan kısa süreli hafızamıza geçen elektrik akımı bu hücrelerin yapısını değiştirerek bu hücrede ribonükleik asit (RNA) oluşumunu sağlarlar. Ribonükleit asit bu kısa süreli hafızamızda 10 ile 30 dakika arasında kalır. Bu bilgi ilgi alanımıza girmiyorsa bu süre sonunda RNA bozulur ve hücre eski haline döner. Eğer ilgi alanımıza giriyorsa o zaman RNA kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızamıza geçer. Uzun süreli hafızamıza geçen RNA doğrudan uzun süreli hafıza içinde var olan DNA’mıza bağlanır. DNA, RNA’nın bağlanmasıyla şekil değiştirirken RNA’nın taşıdığı bilgiler aminoasitler olarak bu hücreye kaydolur ve bu bilgiler artık sonsuza kadar bizimle beraber kalacaktır, hiç unutulmadan sonsuza kadar, biz unuttuğumuz zannetsek bile. İşte hafıza konusunda en önemli mesele budur. Çünkü yeni bilgi insanın DNA’sını değiştirmektedir. Yani bilgi beyne geldiğinde gerçek anlamda varlığı yokken, protein sentezi sonucu DNA’yı değiştirip varlığa bürünmektedir.
Yazıdan anladığım kadarıyla; soyut bir kavram olan bilgi, kalıcı hafızamıza yerleştiği an somut bir yapı olabilmektedir. Bu gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir konu bence. Sır kutusu olan beynimizin keşfedilmeyi bekleyen bir çok gizemi bulunmakta. Onun kıvrımlarında saklanmış inler, cinler, periler dışarı çıkmak için birilerinin bu sırları çözmesini bekliyor.Nefes aldığımız sürece elde ettiğimiz bilgiler, DNA’mızın bir parçası olmak için beynimizin dehlizlerinde bilinmedik dansına devam ediyorlar. Belkide bu yazıyı okurken size aktardığım bu bilgiler benden bir parça olarak beyninize yerleşiyor. Aslında bilgi alışverişinde bulunan kişiler birbirinden aldıkları parçaları kendilerine ekliyor farkında olmadan. Haberleşme kanalları genişledikçe, daha fazla bilgiyi daha hızlı aktardıkça, geçen her an daha fazla bizleşiyoruz. Diyorum da inanmıyorsunuz; toplu halde delircez.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
* İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinde...
Katlanmak mı daha soylu... Zalim kaderin yumruklarına? Diretip... Dur, yeter demek mi? Ölmek, uy...
Don Juan Öğretisi / Carlos Castaneda 5
2 Cevaplar Kime:“Sınırsız Beyin Gücü / Nejat SEZİK – III”
Çünkü yeni bilgi insanın DNA’sını değiştirmektedir.
vış demek isterim.
Hatta abovv da denebilir.