
Beynin gelen bilgiyi işleme biçimi, olumsuz etkenleri görmezden gelmeye dayanır. Dr. Harry Alder, bu durumu örneklendirir: “’Hasta olmak istemiyorum’ mesajı beyinde hasta olarak kaydedilirken, ‘O randevuya geç kalmak istemiyorum’ beyinde geç olarak kaydedilir. ‘Randevu yerine beş dakika erken gitmek istiyorum’ ise erken olarak kaydedilir. Sonuç olarak; ne istemediğinizi değil ne istediğinizi düşünmelisiniz.”
Anlatılanların ışığı altında “Uykusuz olmak istiyorum” dediğimde beynimiz bunu uykusuz olarak kaydecektir ve göz kapaklarımız kendiliğinden kapanma eğilimi gösterecektir. Ya peki “Uykulu olmak istiyorum” dersem? Bu sefer gene gözlerim kapanmak istemeyecek mi? Hmm. Sanırım Türkçede olumsuz yapım eki alan ve anlamı olumsuzlaşmayan kelimeyi keşfettik. Uykulu ve uykusuz da uykuyu alamamış olma halini betimliyor.
Hmm… İçimde hafif bir titremeyle ne istediğimi düşünürken bile devindiğimi tespit ettim.ehi.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Sahip olabileceğiniz bazı genel eğilimleri değerlendirmek için tüm bedeni incelemeye gerek yoktur. ...
* Hızlı değişime başarılı bir uyum sağlamak istiyorsak, geleceğe yeni bir açıdan bakmak, şimdilerdek...
Sağduyunun mantığı bize, bir etken hakkında ancak eserleri aracılığıyla karar verilebileceğini göste...
4 Cevaplar Kime:“Sınırsız Beyin Gücü / Nejat SEZİK – II”
işine geleni duymaya meyilli olan rahmetli dedeme benziyor beyin.
ne istediğimi düşünürken gergedan sürüsü tepindi adeta içimde. çok güzeldi, tüm gün aynı şeyi düşüneceğim
Gergedan sayısına bağlı olarak değişebilir durum.
değişmedi. makul sınırlar içerisindeyse demek sayıları.
Çiftlik kurulabilir.