
Neden ve niçin sorularının cevabını veremeyen ve verimesini yasaklayan düşünce sistemi mutlaka bir çıkarın kölesidir. Çıkarların en büyük düşmanı nedenler ve niçinlerdir. Acırım cahillere, hepsi çıkar kölesidir. Daha fazla acıdıklarım ise bunun farkında bile olmayanlar.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Hayatın Çeşnileri
İçimizde yarı uyuyan yari ayık şeytansı meleği uyandırma cesareti gösterenler içindir yaşamın sunduğ...
İçimizde yarı uyuyan yari ayık şeytansı meleği uyandırma cesareti gösterenler içindir yaşamın sunduğ...
Ayna
Bilincimizde kırmızı olduğunu fark ettiğimiz bir cisme baktığımızda, teorik olarak aslında bu cisimd...
Bilincimizde kırmızı olduğunu fark ettiğimiz bir cisme baktığımızda, teorik olarak aslında bu cisimd...
Sonsuzluk kadehi.
Bi çırpıda, kendimle konuşur gibi yazmaya bayılırım. Yazmak aklımızın özgürlük arayışıdır bence. Ke...
Bi çırpıda, kendimle konuşur gibi yazmaya bayılırım. Yazmak aklımızın özgürlük arayışıdır bence. Ke...
Bilgi Paylaştıkca Çogalır...
8 Cevaplar Kime:“Neden?”
işte şu yüzden:”evren komlex bir combinasyonlar toplamıdır…saflıktan spesifikliğe evrilir…ve de tersi şekillerde spesifik varoluşlar, saflığa doğru gider…bu süreçte saflığa giden bütün oluşsal aşamalar
ACILI’dır….çünkü SAFLAŞMAK demek ,PARÇALANMAKTIR,AYRIŞMAKTIR,AYRI DÜŞMEKTİR…..EMEĞİN(yani tözleri bir araya getirmenin,tözlerden yeni özler üretmenin) HEBA OLMASIDIR….herşey ,her varlık ÖZ’üne indirgendiğinde,Özüne AYRIŞTIĞINDA ACI ÇEKER….GELİŞİM VE TEKAMÜL (evrim) ÖZ’e YABANCILAŞMA SÜRECİ’dir….herşey ATOM ALTI PARÇACIKLARINA VARANA KADAR sürekli bir DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE “Randomize Savrulur” Bu random savrulmalar bir SALT KENDİLİĞİNDENLİK yaratır ki eşya tabiatına yabancılaşır ve TABİATINDAN OLABİLDİĞİNCE IRAKSAMAYA ÇALIŞIR çünkü EN BAŞTA SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY OLAN ÖZBENLİĞİ VE/ VEYA VARLIĞI artık VAROLUŞU İÇİN BAŞLICA DÜŞMAN HALİNE GELMİŞTİR….bu ise “İLKEL TÖZ” DEN KOPUŞ BİR YANA DURSUN,YARATILMIŞ OLAN İLK ÖZ’ü kendine EN BAŞAT DÜŞMAN KILAR….ÇÜNKÜ bu aynı BALTA VE AĞAÇ MESLESİ GİBİDİR…HİÇBİR SÜREÇ VEYA İHTİYAÇ,YARATILIŞ ÖZÜ İTİBARİYLE BİRBİRİNE YABANCI OLAN İKİ VARLIĞI BİRBİRİNE DÜŞMAN KILAMAZ…ÇÜNKÜ İLKEL TÖZ BELLİ EVRİM SAFHALARI SONUCU ASLINA YABANCILAŞMIŞ HATTA ASLINI YOKEDEN BAŞ DÜŞMAN HALİNE GELMİŞTİR….BU ÖZ İLE TEKAMÜL ARASINDAKİ BİR ÇELİŞKİDİR….ÖZ ,KOMLİKE OLANI SÜREKLİ YORAR VE DENETLER….ASLANLAR BİR BUFALOYU AVLAMADAN ÖNCE ONA DÜŞMANDIRLAR AMA AV’LARINI ÖLDÜRDÜKTEN SONRA ONA DÜŞMAN BUFALO OLARAK DEĞİL TAZE ET YANİ DOST OLARAK BAKARLAR….ÇÜNKÜ SAVAŞ BİTMİŞ VE CANLININ ÖZ’ü olan ONSUZ Yaşanamayacak olan PROTEİN’e Kavuşulmuştur….TÖZ kendini SÜREKLİ DAYATIR…. BU İSE NİETCZHE’NİN GÜÇ İSTENCİ FELSEFESİNİ DOĞRULAR….EVRENDE EN ALT SEVİYEDEKİ TÖZLER HER ZAMAN NA MAĞLUPTUR….ve SÜREKLİ BİR TEMERKÜZ OLUŞTURMAK SURETİYLE deneme-yanılma süreçlerinde ETKİNLİĞİNİ TEST EDER….BÜTÜN TÖZLERİN de BİR KAYNAĞI OLMALIDIR VE BU KAYNAK NEDİR ,ASIL SORULMASI GEREKEN SORU BUDUR……Son olarak yaratılış itibariyle birbirine töz olarak tamamen zıt olan unsurlar asla çatışmazlar çünkü bu unsurlar sadece kendi tözlerini aramaktadırlar,onlarla beslenmektedirler,onlarla gelişmektedirler….birbirine tamamen zıt olan unsurlar ,farklı tözlerden biraraya geldiklerinde her ikisi birden yok olur ,yani birbirlerini tamamen yok ederler,aynı ilkel tözden gelen varlıklar ise birbirlerini yok etmeye çalışmazlar dönüştürürler ,yani çatışma dönüşüm(en iyiyi bulmak) için gerçekleşir…”
“Bütün tözlerin kaynağı nedir?” sorusunu düşünür insan, yüzyıllardan bu yana. Fakat bence şunu da düşünmeliyiz: Eğer bu kaynağı bulursak aynı soru bulduğumuz kaynak için de sorulacak ve bu sonsuza kadar aynı soruya yeni bulunan kaynak için sorularak devam edecektir.
Bazen cevabı bulmaktan daha önemlisi uygun soruyu sormak sanırım.
O yüzden nedir? sorusuyla, neden? sorusu bakış açılarını ortaya koymak açısından radikal bir fark sergiler.
Bu farkın ayırımına varabilmek cevaptan daha önemli bence.
belki NEDİR diye sorduğumuzda ulaşacağımız en son şey ,bize artık hiçbir SORU SORDURAMAYACAK ölçüde AÇIK, NET VE ULAŞILABİLECEK TEK NEDEN(sonrası nedensiz) OLANIDIR..BELKİ BÜTÜN SORULARA VERİLEBİLECEK TEK BİR CEVAP BARINDIRIYORDUR(veya VARDIR)…gördüğümüzde bütün soruların yanıtlarını algılayacağımız ve hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın İKNA olacağımız bir FENOMEN ile karşı karşıya geleceğiz…Belki sadece kalbi temiz insanlar bu FENOMENİ’nin varlığından haberdardır…((not:Bahsettiğim fenomen TANRI kavramından Farklı bir bakıştır,çünkü Tanrı hakkında çok fazla bir bilgi birikimimiz yok ya da çok yüzeysel,TANRI’nın ÖZVARLIĞI VE ÖZBİLGİSİNE dair ,nasıl ve neden sorusuna verebilecek hiçbir data yok,Tanrı hakkında “nedeni” ve “nasıl”ı tahmin de edemeyiz, o yüzden Tanrı’nın kutsal kitaplarda kendisi hakkında söylediklerinden öte onu tarif/tahmin etmek de istemem…
Uygun yer, zaman ve koşulda doğru soruyu sormak doğruya en yakın cevabı almak için en güzel yöntemdir.
yeni sorular doğurmayan sorular olsun istiyorum.
Sorular iyidir.
iyi sorular iyidir, cevabı içinde taşıyanlar değildir
İyi sorular bilinçte sıçrama yaratanlardır.