Nöronlarımızla birbirimize bağlıyız.
Her bir birey, varlığı ve davranışı ile yanındaki bir diğerinin bilincine etki eder.
Ve gerçekte bağımsız bir bilincimiz yoktur.
Not: Videoyu Türkçe altyazılı izleyebilmek için, play düğmesinin yanındaki “View subtitles” yazan yere tıklayın ve Turkish‘i seçin.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz:
Düşler
Uykudan kaçmak imkansız... Düşün gizemini keşfetme arzusu aklımızı kırbaçlarken neden uyumayalım? ...
Uykudan kaçmak imkansız... Düşün gizemini keşfetme arzusu aklımızı kırbaçlarken neden uyumayalım? ...
Hipnoz Makinaları.
Medyanın en acımasız silahı: televizyonlar. Yapılan sayısız araştırma sonucunda, tipik bir progra...
Medyanın en acımasız silahı: televizyonlar. Yapılan sayısız araştırma sonucunda, tipik bir progra...
Dijital Uyuşturucu: i-dose
Sadece bir internet erişimi ve kulaklık sayesinde beyninize uyuşturucu enjekte edebilirsiniz! Evet;...
Sadece bir internet erişimi ve kulaklık sayesinde beyninize uyuşturucu enjekte edebilirsiniz! Evet;...
Bilgi Paylaştıkca Çogalır...
14 Cevaplar Kime:“Ayna Nöronlar”
evet, ediyor sanki.
ancak /bir diğeri/ konusunda seçici olduğu yönünde çok ciddi şüphelerim var !!
****************************
Seçici olmadığı yönünde şüphem yok… Olsun napalım.
böyle bir durumda karşılıklı bir memnuniyet söz konusu olur o zaman. Öyle değil mi yoksa ?
********************
Ya öyleyse? ( Göz bebekleri sağa sola hareket eder… )
öyle olduguna adım gıbı emınım:=)
bunu bılırsek bıraz daha secıcı olabılırız dıye düsünüyorum.
vıdeo yu anlamak ıcın ıngılızcem yetersız maalesef.
********************************
Hiçbir şeyden emin olmadığıma eminim.
Bu arada videoyu Türkçe altyazılı izleyebilmek için play tuşunun yanındaki “View subtitles” yazan yere tıklayıp oradan Turkish’i seçersen bir huzur dalgası içini kaplayacaktır.
Şimdi bu videoyu ilk seyrettiğimde “TAKLİT”kelimesinin acaip yadırgadım.Nedenini düşündüm.Kendimin dışına çıkmamayı seven,kendisi gibi olmak isteyen biriydim,ama burda anlatılan “TAKLİT” ile ilgili baya bi kafa patlattım.Red ettim,çünkü bilmeyenler
” aaaa o nasıl şeymiş ayol herkes kendisi gibi olmalı” yorumları oldu.Bu işin pirleri zaten bu video ve benzerlerini inanarak yayınlıyordu.Giderek ikna oldum.İkna olduktan sonra Benimle aynı fikirden olmayanlarında fikirlerine saygı duymam gerekililiğine inanarak peki diyerek savuşturdum.
Sorun şuydu.Taklit edilecek kişi nasıl olmalıydı.Nasıl taklit edilmeliydi.Bide öncelikle Taklit eyleminin ne amaçla yapıldığını ve nasıl olması gerektiğini bilmesi gereken birisi olması gerekiyordu ki,karşımdaki kişiyle anlaşabileyim.
Neyse adının söylenmesi bile beni rahatsız eden bu kelimeyi artık seviyorum.Taklit ettiğim iki kişi var.Birinci kişinin bol bol yazılarını okudum.İkinci kişinin zaten başının etini yedim.O da sağolsun biracıcık ketum biri
Neyse taklit ettiğim kişilerin ikisinin de Seçkin zihin haritaları var.
Karada ölüm yok bana anlayacağın Oyumben
İkisini de özellikle seçtim.
İkisi de bildiğini okuyan,Asi,pek öyle kendileri ile ilgili hesap vermeyi sevmeyen,ve hedeflerini sıfır hatayla gerçekleştiren kişiler….
*******************************
Charlie Chaplin Monte Carlo’da Charlie Chaplin’e benzeyenler yarışmasına girer ve üçüncü olur.
Belki de en zoru insanın kendin taklit etmesidir.
Bu arada; “İyi bir taklit, kusursuz bir yaratıştır.” demiş Voltaire
Bilincimi etkilediğini hissetmiştim zaten… Bu yazı da nedenini açıklaması açısından çok aydınlatıcı oldu…
*******************************
Zincirleme reaksiyonla toplu bilinç hali oluşturalım. Mümkünse topdan delirelim. ehi.
Başarılı bir video.. Nöronlarımla daha çok ilgilenmeliyim.
******************************
Nöronlarımıza bakıp beslemeliyiz onları.
Snapstik bağlantılarımızı coşturalım…
evet, devamlı degısen bır evrende nasıl emın olabılırım kı.
ama bu vıdeodakıler bana yenı gelmedı. ben zaten ınsanların görünmeyen baglarla bırbırıne baglı olduguna ınanıyordum. hersey bır bütün sadece benlıklerımız bızı ayırıyor.
bırde bu ayna nöron meselesı bana taklıtcı maymunları hatırlattı nedense..
*********************************
Taklitci maymunlar tamamıyla ayna nöronlara göre hareket etikleri için olsa gerek.
İnsanlık nöronlarının aynasında sonsuzluğa yansıyor…
Bir zamanlar,” Hadi canım sen de böyle saçmalık mı olur ” dediğim bu konuları okuduğum kitaplar ve bu tür videolar sayesinde keşfettim.
Sevgili Nöronlarım sizleri seviyorum.
Snapstik bağlantılarımın da önünde şapka çıkarıyorum.
*******************************
Nöronlarımıza elektrik yükleyip çevreye enerji püskürtsek. Şimdi yapcam ben. Çontagroggnkk. ( Gözleri yuvalarından fırlanır, kulakları oynar, gülümsediğini düşünür ama dudağını hissetmez. )
Darwin’in evrim teorisinin yanlışlığının, Lamarck’ın haklılığının göstergesi olan bir bulgu…
***********************************
Her yeni teori bir öncekini çürütüyor.
Kimin haklı olduğunu zamana sormak gerek.
Fakat soracak kadar zamanımız olmaması ne feci.
” ” ” ” ” ” ” ”
****************************
AYNASIZLAR
Beynimizde yüzmilyar nöron varsa ve sn bilim adamının belirttiği gibi birbirleriyle kurdukları ilişki yeryüzündeki partikül sayısından fazlaysa ve ayna nöronlar sadece frontal bölgedeki nöronların yüzde yirmisini oluşturuyorsa; “aynasız” nöronların beynimizde hala çok büyük bir çoğunluğa sahip olduğunu ve birbirleriyle kurdukları ilişki bakımından bakıldığında kıyaslanmayacak ölçüde üstünlüğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sn bilim adamanın ve konuyla uğraşanların yaptığı bu ilginç ve özgün buluşun öykünme ile olmadığı bir başka deyişle araştırma sürecinde, işlevsel olan nöronların “aynasızlar” olduğunu söylememizde yanlış değildir. Aynı bulgulara farklı yönlerden bakarak, insanları farklı etkilememiz, yönlendirmemiz mümkündür. Çarpıcı bilimsel ilerleyişleri popülerize ettiğimizde çok dikkatli olmamız gerekir: Akademisyenler arası tartışmaları halka indirmeye çalıştığımızda olası yanlış anlamalarıda baştan varsaymak durumundayız. “Ne yani bunları yazmayalım mı?” sonucunu çıkarmalıyız? Ona da hayır diyorum. Sadece dikkatli olmamız gerekliliğinden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağından bahs etmek istiyorum. Konuyla ilgilenenler Antropoloji,Biyoloji ve felsefe gibi bilimlerle ilgiliyse; buradan öğrendiklerini harmanlayıp yeni bilgilere doğru yol alabilecekse çok yararlı hatta zevkli olduğunu söyleyebilirim. Ancak “ya biliyo musun bizim ayna nöronlarımız varmış, hepimiz aynı şeyin bi parçasıymışız” gibi çabuk ve popüler yargılarla yetineceksek, aynasız nöronlarımızı hiç yormayalım derim. Şunuda belirtmeden geçemeyeceğim
) Aynalı nöronlar(taklitle öğrenme ve hissetmeye yol açan..) insanımızda ortalamanın üzerindedir(kanımca) sayın hocam araştırmalarını ülkemizde sürdürsün derim. Gelir mi? Bilmem gelirse “KAÇIN AYNASIZLAR GELİYOR” derim!…
***************************
Bir olaya farklı açılardan bakabilmek, okuyucunun bilgisi ve yeteneği oranında gerçekleşebilecektir.
Veriler, ona sahip olan kişinin özümsemesi ve o verileri uygun şekilde algılamasıyla bilgi olabilir.
Bilgiler belli bir potansiyel oluşturduğunda fikirlerimize etki eder. Temelinde bilgi olan fikirlerin tutarlılığından bahsedebiliriz.
Ancak sunulan veri ve bilgilerin okuyucular ya da izleyiciler tarafından nasıl yorumlanacağı konusunu karşı tarafa bırakıyorum.
Okuyucunun bilgilenmesi ve düşünmesini sağlayabiliyorsam ne mutlu bana.
Aynalı ya da aynasız tüm nöronlarımızı çalıştırmak için gayret sarfetmeliyiz.
Diğer yandan beynimizin işleyiş prensiplerini kavramayı başardığımızda kendimizi daha iyi tanıma imkanımız olacağına inanıyorum.
kıracam aynanı …da, 7 sene evde kalırım diye korkuyorum..
Neden bundan önceki yorumlarımın yayınlanmadığını da sormuyorum!! Bu denli bilimsel yorumlar içine yakıştıramadığın için olsa gerek!!!
Babalar günün kutlu olsun diyeyim bari!!
*********************************
Fakat nasıl olur? Bu imkansız ( Şakın gözlerle ekrana bakar. ) Ne yazarsan yaz senin yorumlarını yayınlamamış olmam imkansız. Teknik bir hata olsa gerek. Hay Allam. ( Hüzünlenir… )
neden “seçil” olarak yorum yazmışım buraya hiç bir fikrim yok. neyse, müstear isim farklı olsa da, gene aynı fikirdeyim. bu 4 yıl içerisinde hiç gelişmemişsem demek ki …
Gelişim olumlu yönde olduğunda tekamül oluyor.